Yaşam

Bel ve Boyun Ağrısına Ne İyi Gelir? Nasıl Tedavi Edilir?

Bel ve boyun ağrılarının sık tekrarlaması, yalnızca günlük yorgunluk değil, tedavi gerektiren daha ciddi sağlık sorunlarının işareti olabilir.

Abone Ol

Bel ve boyun ağrılarının çoğu dinlenme ve basit ilaçlarla geçse de bazı kişilerde bu şikayetler kalıcı hale gelerek yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürebiliyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. T. Türkmen, özellikle sık tekrarlayan veya tedaviye rağmen geçmeyen ağrıların masum bir kas yorgunluğu olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayarak, doğru tanı ve kişiye özel tedavinin önemine dikkat çekti.

Kronik Ağrılar Ciddiye Alınmalı

Bel ve boyun ağrıları artık modern hayatın kaçınılmaz sorunları arasında yer alıyor. Saatlerce masa başında çalışmak, uzun süre hareketsiz kalmak ve duruş bozuklukları hemen herkesin şikayet ettiği bu ağrıları giderek yaygınlaştırırken, bazı belirtiler ise düşündüğümüzden daha ciddi nedenlere işaret edebiliyor.

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. T. Türkmen, bu noktada geçmeyen veya sık tekrarlayan ağrıların mutlaka araştırılması gerektiğini hatırlatıyor.

Ağrı Hastalık Habercisi Olabilir

Op. Dr. Türkmen, çoğu kişinin bel ve boyun ağrılarının dinlenme ya da basit ağrı kesicilerle geçmesini beklediğini, ancak bunun her zaman doğru yaklaşım olmadığını söyleyerek, “Basit tedavilerle geçmeyen ya da sık tekrarlayan ağrılar; sinir, kas veya omurga kaynaklı bir rahatsızlığın belirtisi olabilir. Bu nedenle ağrıyı bastırmak yerine nedenini bulmak gerekir” ifadelerini kullandı.

Uzun süre tekrarlayan ağrılar fıtık, sinir sıkışması, eklem dejenerasyonu gibi daha ciddi durumların habercisi olabiliyor.

Ameliyatsız Tedavi Seçenekleri

Bazı hastalarda cerrahi gerekmeyen veya ameliyat kararı için net bulgular olmayan durumlarda algolojik işlemler güçlü bir alternatif sunuyor. Op. Dr. Türkmen, bu işlemlerin kapsamını, “Sinir blokajları, epidural enjeksiyonlar, faset eklem enjeksiyonları ve radyofrekans uygulamaları, ağrı iletimini azaltarak hastanın konforunu hızla artırır” şeklinde özetledi.

Bu yöntemler genellikle lokal anestezi altında, görüntüleme desteğiyle kısa sürede tamamlanıyor. Böylece hastalar hem daha az ilaç kullanıyor hem de günlük hayatlarına hızlıca dönebiliyor.

Kişiye Özel Tedavi Başarıyı Artırıyor

Her hastanın ağrı kaynağının farklı olduğuna dikkat çeken Türkmen, tedavide kişiye özel planlamanın önemine vurgu yaptı. Beyin ve sinir cerrahisiyle birlikte fizik tedavi, anesteziyoloji ve nöroloji birimlerinin ortak çalışmasıyla en doğru yöntemin belirlendiğini ifade ederek, “Amacımız sadece ağrıyı azaltmak değil, kaynağı ortadan kaldırmak” dedi.

Op. Dr. Türkmen, algolojik tedavilerin uzun süredir ağrı çeken birçok kişide yüz güldürücü sonuçlar verdiğini belirterek, “Bu yöntemlerle hastalar günlük yaşamlarına daha rahat dönebiliyor. Algolojik yaklaşımlar, kronik ağrıyı kontrol altına almak için güvenilir ve etkili bir seçenektir” değerlendirmesinde bulundu.