Hollywood’un en karanlık masallarından biri, yeniden canlanmak üzere. Tim Burton’ın kült filmi “Ed Wood” ile sinema tarihinin unutulmaz figürlerinden biri haline gelen Bela Lugosi, bu kez kendi hikayesinin merkezinde.
Universal Pictures için geliştirilen proje, biyografik filmleri farklı bir bakışla ele alan senaryolarıyla tanınan Scott Alexander ve Larry Karaszewski imzası taşıyacak.
Yani “Skandalın Adı Larry Flynt”, “Ay’daki Adam” ve “Dolemite Benim Adım” gibi alışılmış kalıpları tersyüz eden biyografilerin (anti-biyografi) yaratıcıları yeniden sahnede olacak.
Drakula’nın Gölgesinde Bir Hayat
Senaryoya göre film, Macar tiyatrosundan Hollywood’a uzanan yolculuğunda Drakula karakteriyle ölümsüzleşen Lugosi’nin gençliğine odaklanacak.
Ancak bu ölümsüz rol, ironik biçimde Lugosi’nin özgürlüğünü elinden almış, kariyerinin en büyük lanetine dönüşmüştü.
1931 yapımı “Drakula” filminde canlandırdığı Kont Drakula performansı öylesine etkiliydi ki Lugosi daha sonra Hollywood’da tek tipe sıkıştı ve hep “canavar” rollerine çağrıldı.
Drakula’nın dişleri, bir anlamda Lugosi’nin kaderine saplandı. Rolü ölümsüzleşip sinema tarihine kazınırken, kendisi unutulmuş bir hayalet oyuncuya dönüştü.
Leonardo DiCaprio’nun şirketi Appian Way Productions, işte bu Lugosi'nin hayatını anlatacak filmi, Universal çatısı altında geliştiriyor.
Bu detay bile projenin ciddiyetini ve stüdyo için taşıdığı nostaljik anlamı ortaya koyuyor.
Sonuçta Drakula’yı doğuran stüdyo, şimdi onun yaratıcısını kalıpları kıracak biyografi filmiyle yeniden diriltiyor.
“Ed Wood” Ruhunun İzinde
Alexander ve Karaszewski, klasik biyografi sınırlarını defalarca yıkmış senaristler olarak bilinir.
Onların hikayeleri, kahramanlarını yüceltmek yerine her zaman insani kırılma anlarını öne çıkarır.
Lugosi de büyük olasılıkla tam bu çizgide, duygusal derinliğiyle anlatılacak bir karakter olacak.
Ancak şunu da belirtelim: işin içinde Alexander ve Karaszewski varsa, bu hikayeyi en iyi anlatabilecek yönetmen de hala Tim Burton'dur.
Çünkü “Ed Wood”da Martin Landau’nun canlandırdığı Lugosi’ye Oscar kazandıran Burton, dışlanmış ruhları bir ressam duyarlılığıyla çizen büyük bir yönetmenlik örneği sunmuştur.
Eğer Universal, Burton’ı yeniden koltuğa oturtmayı başarırsa, bu sinema tarihinde eşi zor bulunur bir buluşma olur.
Düşünsenize Drakula’yı yaratan stüdyo, onun trajedisini anlatan yönetmenle yeniden buluşuyor.
Sonuç Olarak
Universal, Bela Lugosi’nin hikayesiyle yalnızca bir biyografi değil, aynı zamanda Hollywood’un kendi vicdanına tuttuğu bir aynayı perdeye taşıyacak.
“Ed Wood”un senaristleri Alexander ve Karaszewski, şöhretin ve deliliğin sınırında gezinen sanatçıların dünyasına bu projeyle bir kez daha dalacak.
Ve eğer bu hikayeyi Tim Burton çekerse, bu sadece bir film değil, sinema tarihine tutulacak bir ayna olacak.
Belki de Drakula, bu kez beyazperdede değil, Hollywood’un kalbinde yeniden dirilecek.




