SİBEL BAY
1990 yılında Iğdır’da dünyaya gelen Tolga Saraçoğlu, yurt içi ve yurt dışındaki konserlerini sürdürürken, diğer taraftan ise açmış olduğu müzik atölyesinde öğrencilerine ney dersleri veriyor.
Çocukluk döneminde ney ile tanıştığını belirten Saraçoğlu, hocası Bilgin Canaz’dan almış olduğu eğitimlerin hayatına yön verdiğini aktardı. Lise öğrenimine devam ettiği esnada TRT Ankara Radyosu, Gençlik Korosu ve Kültür Bakanlığı Gençlik Korolarında da görev aldığını söyleyen Saraçoğlu, ney ile Türk müziği arasındaki bağı keşfedebilme sürecinin de bu sürede geliştiğini ifade etti.
Lise öğreniminin ardından konservatuara gitmek isteyen ancak o dönem ailesinin profesyonel anlamda müzik hayatına karşı çıktıklarını belirten Saraçoğlu, Başkent Üniversitesi, İktisat bölümünü kazandığını ancak ilk dönemin sonunda devam etmek istemeyerek bölümü bıraktığını aktardı. Ailesini konservatuara devam edebilme konusunda ikna etme sürecinin zor olduğunu dile getiren Saraçoğlu, bir süre sonra ailesinin de onayını almasının ardından Konya’daki Selçuk Üniversitesi’nde konservatuar eğitimine başladığını kaydetti.
Atölyesinde Öğrencilere Ney Dersleri Veriyor
Konservatuar eğitiminin ardından Ankara’ya dönen Saraçoğlu, bir müzik atölyesi açtığını ve böylelikle kendi atölyesinde eğitimler verdiğini ifade etti.
Aynı zamanda Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde Türk Müziği alanında yüksek lisans programını tamamlayan Saraçoğlu, aynı üniversitenin Müzik bölümündeki öğrencilere misafir öğretim görevlisi olarak ney dersleri vermiş olduğunu belirtti.
Yurt Dışından Neye İlgi Duyuluyor
İsveç, Amerika, İspanya, Romanya, Makedonya, Afganistan ve Irak’ın da içinde yer aldığı 15’e yakın ülkede çeşitli konserler verdiğini ifade eden Saraçoğlu, yapılan müziğin mistik duyguları hareket geçirdiğini dile getirerek hem tasavvuf ile ilgilenenler hem yurt dışından gelen turistler hem de son zamanlarda meditasyon ile uğraşan kişiler tarafından ilgi duyulduğunu söyledi.
Müzik konusunda herhangi bir dil, din, ırk ayrımının olmadığını ifade eden Saraçoğlu, müziğin evrenselliğine vurgu yaptı.
5 Bin Yıllık Bir Geçmiş
Saraçoğlu, neyin 5 bin yıllık tarihi geçmişe sahip bir müzik aleti olduğunu ifade ederek herhangi bir müzik türünün enstrümanı olarak sıkıştırılamayacağını belirtti.
Doğası gereği mistik bir havası olan neyin, her formatta çalınabildiğine dikkat çeken Saraçoğlu, “Ney, yapısı ve çıkardığı ses itibariyle dinleyen insanlar tarafından huzur ve dinlendirici olarak yorumlanması nedeniyle farklı yaşam biçimini benimseyen insanlar tarafından tercih edilebiliyor” dedi.
Ney Enstrümanın Yapımı, İnsanın Dünyaya Gelişine Benzer
“Ney enstrümanın yapım aşaması insanın dünyaya gelişine çok benzer. Kamışlıktan bir bıçak darbesi ile kesilen neyin inlemesi ile sesinin yanıklığı meydana gelir. Biz insanlar arasında da ölüm için benzer bir durum vardır. Ölen biri için gözyaşı döker, ağıt yakarız ancak ölenin de kurtulduğunu düşünürüz. Ölümden sonra bizi nelerin beklediğini bilmememize rağmen genetik kodlarımızda bu dünyaya ait olmadığımızı ve bu dünyanın geçici olduğunu biliriz. Ney de kesildiği anavatanına dönme arzusu içindedir. Aynı zamanda yeni alınan bir neyin içi beyazdır ancak kullanıldıkça içi kararmaya başlar. İnsanın üflemesi ile yanmaya başlayan neye dışına kadar siyah renk sirayet eder. Nasıl ki 10 yaşındaki bir çocukla 50 yaşındaki bir yetişkinin hayat tecrübesi aynı değilse ney için de bu durum benzerdir. Başlarda tahta parçası olarak görülen ney, insanın üflemesi ile buluşarak anlam kazanarak adeta bir ruha sahip olur.”
Ney Üflemek Zor Mudur?
Bütün enstrümanların aynı derecede çalma zorluğunun bulunduğunu ifade eden Saraçoğlu, “Bugün en kolay enstrüman olarak nitelendirilen gitar da dahil olmak üzere bütün müzik aletleri aynı derecede zordur. Ancak enstrümanlarda ses çıkarabilme konusunda farklılıklar bulunabilir. Ben bu durumu, enstrümanlar arası sabır yönü olarak nitelendiriyorum. Kas gücü gerektirmeyen ve eğitimcinin müdahalesinin oldukça kısıtlı olduğu bu enstrümanda ses çıkarabilmek dahi oldukça büyük bir sabır gerektirebilir. Çünkü bir sesi çıkarabilmek günler hatta haftalar, temiz bir ses çıkarmak ise aylar sürebilir. Neyin doğasında da sabır olgusu vardır.”diye konuştu.