Çin’de emlak piyasasında uzun süredir devam eden sorunlar giderek daha belirgin hale gelirken, konut fiyatlarındaki gerileme ekim ayında da hız kazandı. Ülke ekonomisinin temel alanlarından biri olan konut sektöründeki finansman sıkışıklığı ve yatırım yavaşlaması, piyasaya yönelik kaygıları artırıyor.
70 Kentte Fiyatlar Düşüş Eğilimini Sürdürdü
Çin Ulusal İstatistik Bürosu’nun yayımladığı son verilere göre, yeni ve ikinci el konut fiyatları 70 büyük ve orta ölçekli kentin önemli bir bölümünde aşağı yönlü seyrini korudu.
Yeni konutlarda:
Birinci kademe megakentlerde (Pekin, Şanghay, Guangzhou, Shenzhen) yıllık düşüş %0,8,
İkinci kademe şehirlerde %2,
Üçüncü kademe kentlerde ise %3,4 seviyesinde gerçekleşti.
Şanghay, diğer büyük kentlerden ayrışarak yeni konutlarda yıllık %5,7 artış kaydetti. Buna karşın ikinci el konut fiyatlarında genel düşüş eğilimi devam etti; megakentlerde %4,4, ikinci kategoride %5,2, üçüncü kategoride ise %5,7 gerileme yaşandı.
Teşvikler Piyasayı Hareketlendirmeye Yetmedi
Merkezi hükümet, konut sektörünü desteklemek amacıyla kredi faizlerini indirmiş ve peşinat şartlarını gevşetmişti. Yerel yönetimler de vergilerde indirimden satış sübvansiyonlarına kadar çeşitli teşvikler uygulamaya başladı. Ancak bu adımlar talebi güçlendirmeye yetmedi ve genel görünümde belirgin bir iyileşme sağlanamadı.
Emlak Sektöründeki Durgunluk Diğer Sektörleri de Etkiliyor
Konut piyasası, Çin’in ekonomik mimarisinde yalnızca finansal bir alan değil; aynı zamanda sosyal yapı ve istihdam açısından da stratejik bir konumda bulunuyor.
Emlak yatırımlarındaki yavaşlama:
Çimento ve çelik gibi yan sektörlere,
İnşaat faaliyetlerine,
Tüketici güvenine
doğrudan yansıyor.
Küresel ölçekte de emlak piyasası, büyümenin önemli belirleyicilerinden biri olduğu için Çin’deki bu zayıflama dünya ekonomisine de risk oluşturuyor.
2008 Sonrası Aşırı Büyümenin Bedeli Ödeniyor
Asya piyasaları analisti Sadi Kaymaz, Çin’de modern konut sektörünün 1990’larda şekillendiğini ve hızlı büyümenin özellikle 2008 krizinin ardından hızlandığını hatırlatıyor.
Kaymaz’a göre, 2008 sonrası agresif genişleme politikaları, kontrolsüz emlak yatırımlarının önünü açtı ve şirketler büyük borçlanmalarla kapasite üstü projelere yöneldi.
Şi Cinping'in Önlemleri Sektörde Kırılma Yarattı
2016 yılında spekülasyonları bastırmak için getirilen sert tedbirlerin dönüm noktası olduğunu vurgulayan Kaymaz, “Aşırı borçlanmaya karşı başlatılan sıkılaştırma süreci, Evergrande başta olmak üzere birçok dev şirketi zor durumda bıraktı” değerlendirmesinde bulundu.
Sıkı kredi koşulları, ikinci ve üçüncü ev alımlarına getirilen kısıtlamalar ve büyük şehirlerde uygulanan oturum şartları, talebi önemli ölçüde azalttı.
Geçiş Dönemi: Emlak Yerini Yüksek Teknolojiye Bırakıyor
Kaymaz, Çin hükümetinin uzun vadede kaynakları emlak yerine:
elektrikli araç teknolojilerine,
yarı iletken yatırımlarına,
yenilenebilir enerji sektörüne
kaydırmayı hedeflediğini ifade ediyor.
Bu durum, emlak sektörünün ekonomik ağırlığını son yıllarda belirgin şekilde azalttı. 2015’te GSYH’nin yaklaşık %30’unu oluşturan sektörün payı bugün %15 seviyelerine geriledi.
Fiyatlardaki Düşüş Devam Edecek
Analist Kaymaz, mevcut verilerin konut fiyatlarındaki aşağı yönlü hareketin kısa vadede durmayacağını gösterdiğini belirtiyor. Tüketici güvenindeki zayıflık, genç işsizliğinin artması, göç hızının düşmesi ve gelir artışındaki yavaşlama, fiyatları baskılamaya devam eden yapısal unsurlar olarak sıralanıyor.
Hükümetin yeni destek adımlarının belirleyici olacağını söyleyen Kaymaz, piyasanın tam anlamıyla istikrar kazanmasının zaman alacağı görüşünde.