2025 yılının ilk dört ayında Çin limanlarındaki taşımacılık faaliyetlerinde kayda değer bir artış yaşandı. ABD ile süren ticari gerilimlere rağmen, kargo ve konteyner hacmindeki yükseliş Çin ekonomisinin dış şoklara karşı direncini gözler önüne serdi.
Çin Ulaştırma Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, Ocak ile Nisan ayları arasında limanlardan geçen kargo yükü toplamda 5,75 milyar tona ulaştı. Aynı dönemde konteyner trafiği ise 110 milyon TEU olarak kaydedildi.
Geçen yılın aynı dönemine kıyasla kargo hacmi yüzde 3,7 oranında artarken, konteyner sayısında yüzde 7,9’luk bir yükseliş gözlendi. Nisan ayında ise ABD ile yaşanan tarifeli ticaret savaşının gölgesinde dahi yük taşımacılığı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,8 büyüme gösterdi.
Nisan 2025’te Çin’in ihracat rakamları da yükseliş trendindeydi. Yıllık bazda ihracat yüzde 8,1 oranında arttı ve bu durum, küresel ticarette yaşanan belirsizliklere rağmen Çin’in rekabet gücünü koruduğuna işaret etti.
ABD-Çin Arasında Tarife Restleşmesi Sürüyor
2 Nisan’da ABD Başkanı Donald Trump, Çin’i de kapsayan bir dizi ülkeye yönelik yeni gümrük vergileri açıklamıştı. Bu hamleye Çin yönetimi gecikmeden karşılık verdi. İki tarafın aldığı karşılıklı önlemlerle birlikte, ABD Çin’den ithal edilen ürünlere uyguladığı tarifeyi yüzde 145’e kadar yükseltti. Buna karşılık Pekin, ABD mallarına yüzde 125 oranında vergi uygulamaya başladı.
ABD, diğer ülkelere yönelik gümrük tarifelerinde 90 günlük bir erteleme kararı alırken, Çin'e getirilen tarifeler ise yürürlüğe girdi. Gerilimi azaltmak amacıyla taraflar 10-11 Mayıs tarihlerinde İsviçre'nin Cenevre kentinde masaya oturdu.
Cenevre’de gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde, 14 Mayıs itibarıyla ABD, Çin mallarına uygulanan gümrük vergisini geçici olarak yüzde 145’ten yüzde 30’a indirme kararı aldı. Çin ise ABD'den ithal edilen ürünlere uygulanan vergiyi yüzde 125’ten yüzde 10 seviyesine düşürdü.
Ancak 30 Mayıs’ta yaptığı açıklamada ABD Başkanı Donald Trump, “Çin geçici anlaşmayı ihlal etti” diyerek tepkisini dile getirdi. Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile doğrudan görüşeceğini ve yaşanan sorunun çözümünden umutlu olduğunu belirtti.