Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 30. Taraflar Konferansı (COP30), Paris Anlaşması’nın 10. yılı, Ulusal Katkı Beyanları (NDC) ve Amazonların korunması gibi kritik gündem maddeleriyle Brezilya’nın Belem kentinde yarın kapılarını açıyor.
Zirvede, dünyanın en büyük tropikal yağmur ormanlarının korunmasının iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybıyla mücadeledeki önemi vurgulanacak.
Ulusal Katkı Beyanları Zirvenin Odak Noktası
COP30’un temel gündemlerinden biri ülkelerin iklim hedeflerini içeren Ulusal Katkı Beyanları (NDC) olacak. 2015’teki COP21 zirvesinde alınan kararlar doğrultusunda, taraf ülkeler iklim hedeflerini belirleyen NDC raporlarını her beş yılda bir güncelleyerek BM’ye sunmakla yükümlü. Bu yıl yayınlanacak NDC 3.0 raporları ile COP30, küresel iklim eylemlerinde mevcut durumu değerlendirme fırsatı sunacak.
Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün (WRI) “Climate Watch Data” platformu verilerine göre, zirve öncesinde NDC raporlarını BM’ye sunan ülke sayısı 74 ile sınırlı kaldı. Henüz 123 ülke raporlarını sunmadı. COP30’un, NDC sunma süreçlerini hızlandırması ve küresel iklim hedeflerinin takip edilmesine katkı sağlaması bekleniyor.
Paris Anlaşması’nın 10. Yılı ve Zirvenin Önemi
COP30, küresel sıcaklık artışını 2 derece ile sınırlama, mümkünse 1,5 derecede tutma hedeflerinin belirlendiği Paris Anlaşması’nın onuncu yıldönümünde gerçekleşecek. Zirvede, Paris Anlaşması’nda verilen taahhütler ve geçen 10 yılda alınan somut önlemler de ele alınacak.
Yapay Zekâ ve Tarım Zirvenin Tematik Programında
COP30 kapsamında tematik programlar iklim eylemini çok boyutlu ele alacak. 10-11 Kasım’da yapılacak oturumlarda şehirler, altyapı, su kaynakları, atık yönetimi, yerel yönetimler, biyoekonomi, döngüsel ekonomi, bilim, teknoloji ve yapay zeka konuları öne çıkacak.
Özellikle tarımda yapay zekanın kullanımı, zirvede önemli bir yer tutuyor. Yapay zeka destekli sistemlerin çiftçilere doğru hava tahminleri sunarak üretim süreçlerini optimize etmesi ve tarımın iklim değişikliğine karşı daha dirençli hale gelmesi tartışılacak.
Toplumsal Boyutlar ve Sistematik Dönüşüm
12-13 Kasım’da sağlık, istihdam, eğitim, kültür, adalet ve insan hakları gibi iklim krizinin toplumsal etkileri ele alınacak. 14-15 Kasım’da enerji, sanayi, ulaşım, ticaret, finans ve karbon piyasaları başlıklarıyla sistematik dönüşüm süreçleri tartışılacak. 17-18 Kasım’da ormanlar, okyanuslar, biyolojik çeşitlilik ve yerli halkların durumu, gençlerin iklim krizindeki rolü ön plana çıkacak. 19-20 Kasım’da ise tarım, gıda sistemleri, balıkçılık, gıda güvenliği, toplumsal cinsiyet ve turizm temaları ele alınacak.
Önemli Yıllık Toplantılar ve Liderler Zirvesi
COP30 programı kapsamında, 6-7 Kasım’da Liderler Genel Kurulu düzenlendi. Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, 60’tan fazla ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını ağırladı.
Ayrıca, Kyoto Protokolü’nün 20. Taraflar Toplantısı (CMP20), Paris Anlaşması’nın 7. Taraflar Toplantısı (CMA7), UNFCCC Uygulama Alt Komitesi (SBI) ve Bilimsel ve Teknolojik Danışma Alt Komitesi (SBSTA) 63. toplantıları zirvede gerçekleştirilecek.
ABD Üst Düzey Heyet Göndermedi
ABD’nin üst düzey heyet göndermemesi, Trump döneminin Paris Anlaşması’ndan çekilme kararıyla bağlantılı olarak iklim müzakerelerindeki rol belirsizliğini artırdı. Ancak, iklim eylemini destekleyen birçok eyalet yöneticisi zirveye güçlü katılım gösterecek. “America Is All In” platformu, 100’den fazla yerel liderin COP30’a katılacağını duyurdu.
Zirvede Finansal ve Ticari Sorunlar Tartışılacak
Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Alexander More, zirvenin ana gündeminin finansal sorunlar ve ticaret olduğunu belirtti. Yapay zekanın maliyeti ve yüksek enerji tüketiminin, şirketler ve hükümetler üzerindeki etkisinin tartışılacağını aktaran More, mevcut ekonomik koşullar altında iklim hedeflerine ulaşmanın zorluklarını vurguladı.
İnsan Sağlığı ve Fosil Yakıt Lobisi Tartışmaları
George Mason Üniversitesi’nden Prof. Dr. Edward Maibach, zirvede iklim krizinin insan sağlığı üzerindeki etkilerinin de ele alınması gerektiğini belirtti. Fosil yakıt endüstrisinin COP süreçlerine yoğun erişiminin küresel ilerlemeyi yavaşlattığını söyleyen Maibach, bu sektörün toplantılardan dışlanmasının, iklim ve insan sağlığı için hayati önemde olduğunu vurguladı.