Ticari Hayat

COP30’da Türkiye’nin Temiz Enerji Atılımına Övgü

IRENA Genel Direktörü Francesco La Camera, COP30’da Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda yenilenebilir enerji yatırımlarında dikkat çekici ilerleme kaydettiğini belirtti.

Abone Ol

Brezilya’nın Belém kentinde düzenlenen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı’nda (COP30) konuşan Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Genel Direktörü Francesco La Camera, Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda “kayda değer bir ilerleme” kaydettiğini belirtti.

La Camera, Türkiye'nin enerji dönüşümündeki hızının dikkat çekici olduğunu söyleyerek, “Türkiye'nin doğru yönde ve hızlı bir şekilde ilerlediğini görüyorum.” dedi.

“Türkiye’nin Jeotermal Potansiyeli Olağanüstü”

Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini güçlendirme sürecinde özellikle jeotermal enerjiye işaret eden La Camera, bu alanın Türkiye için stratejik bir avantaj sunduğunu belirtti.

“Türkiye'nin jeotermal enerjiden kaynaklanan büyük bir gücü var. Gerçekten olağanüstü bir potansiyele sahip.” ifadelerini kullanan La Camera, güneş ve rüzgâr enerjisinde de yüksek kapasite bulunduğunu vurguladı.

La Camera, Türkiye’nin enerji politikalarını değerlendirirken, “Doğru yönde ilerleyen bir liderlik görüyoruz. Türkiye doğal kaynakları sayesinde temiz enerji sistemine geçişte şanslı bir ülke.” değerlendirmesinde bulundu.

Küresel Enerji Dönüşümünde Yön Doğru Ancak Hız Yetersiz

Küresel ölçekte yenilenebilir enerjiye geçişin iklim hedefleriyle uyumlu olduğunu belirten IRENA Direktörü, ancak küresel dönüşümün hızının hâlâ gerektiği seviyenin gerisinde olduğunu söyledi.

La Camera, COP28’de alınan yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma taahhüdünü hatırlatarak, “Asıl mesele beklentiler değil, ülkelerin attığı somut adımlardır.” dedi.

Dünya genelinde yenilenebilir enerji kurulumlarının yıllık rekorlar kırdığını belirten La Camera, ilerlemenin bölgesel olarak eşit olmadığını ifade etti.

“Afrika ve Güneydoğu Asya hâlâ endişe verici bölgeler. Bazı ülkeler enerji dönüşümünde ne yapmaları gerektiğini bile tam olarak bilmiyor.” uyarısında bulundu.

Enerji Dönüşümünde Altyapı, Piyasa Tasarımı ve Nitelikli İş Gücü Şart

La Camera, enerji dönüşümünün önündeki temel zorlukları da sıraladı. Mevcut enerji altyapılarının esnek şebekeleri destekleyecek düzeyde güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:

“Şebekelerin dengeli ve esnek çalışmasını sağlayacak altyapı şart. Ayrıca maliyet marjinaline dayalı piyasa tasarımlarından çok, yenilenebilir enerjiye öncelik tanıyacak uzun vadeli sözleşmelere ihtiyaç var. Buna ek olarak çalışanların yeniden beceri kazanması ve yeni uzmanların yeni enerji sistemine uygun şekilde eğitilmesi gerekiyor.”

Merkezsiz Enerji Sistemlerinde Bölgesel İşbirliği Öne Çıkıyor

Yeni enerji sistemlerinin giderek merkezsizleştiğini belirten IRENA Direktörü, bu dönüşümün yönetilebilir hale gelmesi için bölgesel entegrasyonun kritik olduğunu söyledi:
“Komşu ülkelerle bağlantılı sistemler, elektriğin ve moleküllerin daha verimli dağıtımını sağlar. Bu da şebekeye esneklik kazandırır ve sistemi dengeler. Dolayısıyla daha fazla bölgesel işbirliği, yeni enerji sisteminin doğal bir gerekliliği haline geliyor.”