David Fincher bir kez daha sistemle savaştı ve tıpkı Alien 3’te ve Fight Club’ta (Dövüş Kulübü) olduğu gibi kendi vizyonunu korumak uğruna savaşı kaybetmeyi göze aldı.

Hollywood’un en titiz, en kontrolcü yönetmenlerinden biri olan Fincher, Star Wars evrenine adım atmaya çok yaklaşmıştı.

Ancak görünüşe göre, galaksi o kadar da “uzaklarda” değilmiş; Disney’in kontrol tutkusu, yönetmenin vizyonunun önüne geçti.

Disney’in Galaksisinde Yönetmen Kontrolü Yok

Fincher, Lucasfilm’le Bölüm IX sonrası dönemde geçen kendi Star Wars hikayesini geliştirmek için masaya oturdu.

Yönetmen, bu yeni hikayede, daha karanlık bir ton ve klasik “Fincher detaycılığı” peşindeydi.

Ailesel Hiperkolesterolemi Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
Ailesel Hiperkolesterolemi Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
İçeriği Görüntüle

Taraflar bütçe ve genel çerçevede anlaştı ama her şey tek bir noktada kilitlendi: Son kurgu.

Çünkü Fincher, filmin nihai haline kendi karar vermek istiyordu.

Disney ise, markanın bütünlüğünü koruma bahanesiyle bu yetkiyi paylaşmak istemedi.

Alien 3’te Fincher, stüdyoyla yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle filmin son kurgusunu yapamamış ve o dönem “Kimsenin beni bir daha böyle bir şeyin içine sokmasına izin vermem” diyerek tepki göstermişti.

Bu olay, onun kontrol takıntısının başlangıcını oluşturmuştu.

Yıllar sonra aynı durumla karşılaşınca bu kez taviz vermedi ve Star Wars projesinden kendi isteğiyle vazgeçti.

Adam Driver Cephesinden Bir Diğer Kayıp Proje

Aynı dönemde Adam Driver da Steven Soderbergh’le birlikte “Ben Solo’nun Peşinde” adlı bir Star Wars filmi geliştiriyordu.

Proje, Kylo Ren’in içsel çatışmalarını merkeze alacaktı.

Lucasfilm bu fikre de sıcak baksa, Disney yöneticileri bir kez daha devreye girip projeyi iptal etti.

Oysa senaryoyu yazması için Contagion’un (Salgın) senaristi Scott Z. Burns harekete geçmişti bile… Ama olmadı.

Bir dönem “özgün hikayelerin” peşinde koşan Star Wars evreni, anlaşılan o ki artık sadece güvenli bölgelerde yüzmek istiyor.

Geride Kalanlar: Ne Kaybettik?

Fincher’ın karanlık, insan psikolojisini merkeze alan anlatımı; Soderbergh’in deneysel sinema diliyle yan yana düşünüldüğünde, Star Wars evreni bambaşka bir yere evrilebilirdi.

Ama Disney’in kurumsal vizyonu, yaratıcılığın yerine denetimi tercih etti. Onlar için önemli olan hikayenin ruhu değil, gişenin rakamlarıydı.

Şimdi Fincher yerine Shawn Levy gibi daha “uyumlu” yönetmenler devreye girecek.

Yani, bir kez daha vizyon değil, yönetim kazandı.

Sonuç Olarak

David Fincher, Star Wars evrenine kendi karanlık zekasını katabilseydi, belki de galaksinin hikayesi yeniden yazılacaktı.

Ama Disney’in yıldız sisteminde bile her yıldızın parlamasına izin verilmiyor.

Fincher de haliyle yine kendi bildiğini yaptı; takıntısından taviz vermedi. Filmi değil, özgürlüğünü seçti.

Muhabir: Ersan Akbaş