Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 2024 yılının Haziran ayında gerçekleşen olayda Mehmet Demirhan, 6 yıl dini nikah ile beraber yaşadığı ve 1 yıldır ayrı olduğu eşi Hilal Kar’ı tabanca ile başından vurarak öldürdü.
Olay, 23 Haziran 2024 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde meydana geldi. 33 Yaşındaki Hilal Kar sokakta yürürken, arkasından yaklaşan Mehmet Demirhan tarafından tabanca ile vuruldu.
Kar, başına isabet eden iki kurşun ile yere yığıldı. Olay yerinden kaçan Demirhan izini bir süreliğine kaybettirdi.
Hilal Kar, Bağlar ilçesindeki Yeniköy Asri Mezarlığında defnedildi.
Şüpheli Yakalandı
Olay yerinden kaçtığı günden itibaren farklı yerlerde kalan, araç kullanmayan ve şapka, gözlük gibi kıyafetler kullanarak saklanan Demirhan, polis ekipleri tarafından kaldığı barakada yapılan baskın operasyonu ile yakalandı.
Demirhan, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
Ağırlaştırılmış Müebbet İsteniyor
Mehmet Demirhan’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılandığı davaya Diyarbakır Kadın Hakları Merkezi’ne bağlı avukatlar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, Rosa Kadın Derneği ve sanık avukatları ile maktul Hilal Kar’ın babası ile 3 kız kardeşi katıldı.
Hilal Kar’ın Ailesinin İddiaları
Hilal Kar’ın kardeşi Ruken Kar, duruşma sırasında söz alarak, 6 Şubat 2023 depreminden sonra ablası ve çocuğunun, Demirhan tarafından dışarı atıldığını, annelerinin evinin depremde hasar gördüğü için ablası ve çocuğuyla birlikte kendi evlerinde kaldıklarını belirtti. Ruken Kar, Demirhan’ın ablasını tehdit ettiğini ve onu dışarı atmanın nedenini sorguladı.
Ayrıca, diğer kardeşi Ebru Kar da Demirhan’ın ablasını sürekli çocuğuyla tehdit ettiğini ve ablasının dini nikahla evlendiğini, ancak resmi nikahlarının olmadığını ifade etti.
'Tasarlayarak Kasten Öldürme' Suçundan Yargılanıyor
Hazırlanan iddianamede ‘tasarlayarak kadına karşı kasten öldürme’ suçundan yargılanacak olan Demirhan, duruşmada “Suçumu kabul ettim, evet ben yaptım. Olay anını tam olarak hatırlamıyorum. Ben bu olayı tasarlayarak yapmadım. Benim burada ne ceza alacağım önemli değil. Haksız tahrik indirimi istemiyorum. Sadece gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyorum” şeklinde kendini açıkladı.
Davadaki avukatlar tarafından “Olayın vahim bir kadın cinayeti olduğu ortadadır. Aslında dosyaya baktığımızda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alacağı bellidir. Dosyadaki deliller nettir, bellidir. Olaydan sadece yarım saat önce maktulün diğer oğluna mesaj attığı kimliğini istediği ortadadır.
Rabia’nın açık giyinmesinden hoşlanmadığını, çalışmasını da istemediğini, ataerkil bir baskının olduğu ortadadır. ‘Kadına karşı tasarlayarak insan öldürme’ suçunu işlediği ortadadır. İddianamede de belirtildiği gibi bir mütalaa verilmesini talep ediyoruz” savunması yapıldı.
Duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, Rosa Kadın Derneği ile savcılık makamı, haksız tahrik indiriminin uygulanmamasını ve sanığın müebbet hapisle yargılanmasını talep etti.
Sanık avukatları karşı savunma yapmak için mahkemeden süre talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının talebinin kabulüne ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 7 Mayıs'a erteledi.