Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), Türkiye'nin buğday üretimi ve ithalatına dair sosyal medyada yayılan yanıltıcı iddialara yanıt verdi. Kurum, kamuoyunu yanlış bilgilendiren bu söylemlerin gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
Gerçekler Çarpıtılıyor
DMM'nin yaptığı resmî açıklamada, Türkiye’nin buğday üretiminde dışa bağımlı hale geldiği, üretimin 18 milyon ton seviyelerinde kaldığı ve 7 ila 10 milyon tonluk buğday ithalatı yapılacağına dair iddiaların doğru olmadığı ifade edildi. Açıklamada bu ifadelerin hem Türkiye’nin üretim kapasitesini küçümsediği hem de dış ticaret yapısına dair gerçekleri çarpıttığı vurgulandı.
Türkiye Buğday Üretiminde Kendi İhtiyacını Karşılıyor
Açıklamada, Türkiye’nin buğday üretiminde kendi ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olduğu belirtilirken, ortalama üretimin yıllık 20 ila 21 milyon ton civarında olduğu ve bu rakamın yıllara göre iklim koşullarına bağlı olarak değişkenlik gösterebildiği ifade edildi.
TMO Stokları ve İhracat Desteği Vurgulandı
Açıklamada Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından oluşturulan stokların da iç piyasayı düzenleme görevini başarıyla yerine getirdiği belirtildi. Türkiye’de yıllık buğday tüketiminin 19-20 milyon ton civarında olduğu göz önüne alındığında, herhangi bir arz sorunu bulunmadığı özellikle vurgulandı.
DİR Kapsamı Açıklığa Kavuştu
İddialarda geçen yüksek ithalat rakamlarının da yanlış bir algı oluşturduğu aktarıldı. Türkiye’nin buğday ithalatının büyük bir kısmının, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında, yurt dışına un, makarna ve bulgur gibi işlenmiş ürünlerin ihracı amacıyla yapıldığı açıklandı. İthal edilen buğdayların iç piyasaya değil, ihracat ürünlerine dönüştürülerek döviz kazancı sağlandığı belirtildi.
Tarihi Karşılaştırmalar Yanıltıcı Olabiliyor
Açıklamada, Cumhuriyet’in ilk yıllarıyla günümüz arasında yapılan verim kıyaslamalarının da yanıltıcı olduğu ifade edildi. 1938-1942 yılları arasında dekarda 93 kilogram olan buğday veriminin günümüzde ortalama 300 kilograma ulaştığı bilgisi paylaşıldı. Bu gelişmenin, tarımda yaşanan teknolojik ilerlemeler ve modern üretim yöntemleriyle sağlandığı vurgulandı.
DMM açıklamasının sonunda, kamuoyunun doğru bilgiye ulaşabilmesi için resmî kurumların açıklamalarına ve güvenilir verilere itibar etmesi gerektiğini belirtti.
