Kaşıntı, kızarıklık ve kurulukla kendini gösteren egzama, tıbbi adıyla atopik dermatit, hayat kalitesini ciddi ölçüde düşüren kronik bir cilt sorunu olarak biliniyor. Her yaş grubunu etkileyebilen bu rahatsızlık, özellikle genetik yatkınlığı olan bireylerde daha sık görülüyor. Uzmanlar, egzamanın bulaşıcı olmadığını ancak bağışıklık sisteminin zayıflaması ve çevresel faktörlerle tetiklenebileceğini belirtiyor.
Egzama semptomlarını hafifletmek için doğal yöntemler sıklıkla başvurulan alternatifler arasında yer alıyor. Tahriş ve iltihap giderici özelliği ile öne çıkan yulaf tozu, özellikle banyolarda kullanıldığında kaşıntıyı azaltabiliyor. Ilık suya eklenen iki bardak yulaf tozu ile yapılan 15-20 dakikalık banyo, cildi yatıştırıcı etki sağlayabiliyor. Ayrıca aloe vera jeli ve rendelenmiş salatalık da nemlendirici ve rahatlatıcı etkileri sayesinde egzamaya karşı destekleyici rol oynuyor.
Ellerde oluşan egzama için önerilen doğal ürünler arasında beyaz dut ve papatya bulunuyor. "Ciltteki yanma ve kaşıntıyı azaltmak için beyaz dut etkili olabilir" diyen uzmanlar, papatyanın ise "kızarıklık, şişlik ve kaşıntı gibi belirtileri hafiflettiğini" vurguluyor. Bitkisel çözümler arasında yer alan zerdeçal da anti-enflamatuar özellikleriyle egzama yönetiminde etkili bir doğal destek sunuyor.
Egzamanın neden oluştuğu konusunda ise uzmanlar, cilt bariyerinde meydana gelen bozulmalara dikkat çekiyor. Cildin su tutma kapasitesinin azalmasıyla kuruluk başlıyor ve bu da kaşıntıyla birleşince cilt yüzeyinde ciddi tahrişe neden olabiliyor. "Egzama bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesiyle ortaya çıkabilir" diyen dermatologlar, genetik faktörlerin yanı sıra çevresel etkenlerin de önemli rol oynadığını belirtiyor.
Egzama tedavisinde doğal yağlar da sıkça tercih ediliyor. Sedir, lavanta, sardunya, bergamot, kekik ve Alman papatyası yağı gibi uçucu yağlar, cilt üzerinde rahatlatıcı etki göstererek iyileşme sürecine katkı sağlayabiliyor. Ciltteki geçirgenliğin artması nedeniyle protein eksikliğine bağlı olarak gelişen egzama vakalarında ise, uzman kontrolünde uygulanan destekleyici tedaviler öneriliyor.
Egzama sorunu özellikle çocukluk çağında sık görülse de, ilk defa yetişkinlik döneminde de ortaya çıkabiliyor. Besin alerjileri, özellikle yumurta, süt ürünleri, yer fıstığı ve deniz ürünleri gibi gıdalara karşı duyarlılık egzama gelişimini tetikleyebiliyor. Bu nedenle bir immünoloji uzmanı kontrolünde beslenme düzeni oluşturulması öneriliyor.
Hekim tarafından verilen ilaçlar, nemlendiriciler ve koruyucu cilt ürünleriyle egzamanın kontrol altına alınması mümkün. "Egzamalı bireylerin ciltlerinde mikrobiyal koruma zayıflayabiliyor" diyen uzmanlar, sabun seçiminde dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Zeytinyağı, papatya, bıttım ve kefir içerikli doğal sabunlar hekim tavsiyesiyle kullanılabilir.
Bazı durumlarda ilaç tedavisine rağmen iyileşme sağlanamazsa, bağışıklık sistemini baskılayan tedavilere veya fototerapiye başvurulabilir. Özellikle yüzde oluşan egzamada ılık suyla yapılan kısa süreli banyolar ve kortizon içermeyen kremler tercih edilmelidir. Ancak kortizon içeren ilaçların sadece sorunlu bölgeye uygulanması gerektiği ve uzun süreli kullanımda çeşitli yan etkilere yol açabileceği unutulmamalıdır.
Yaşadığınız ortamın nem ve sıcaklık dengesini korumak, egzama ataklarını önlemeye yardımcı olabilir. Aşırı sıcak ya da kuru ortamlardan kaçınılması, düzenli cilt bakımı ve stres yönetimi ile egzama şikayetlerinin azaltılması mümkündür. Tedavi sürecinde düzenli doktor kontrolü ve önerilere uygun davranmak, sağlıklı bir cilde kavuşmada kilit rol oynar.