Geçtiğimiz hafta emtia piyasaları hem küresel ekonomik veriler hem de Orta Doğu’da tırmanan siyasi gerilimlerin etkisiyle sert fiyat hareketlerine sahne oldu.
İsrail ile İran arasında yaşanan askeri çatışmalar, petrol ve değerli metaller gibi güvenli liman varlıklarına olan ilgiyi artırırken; tahıl, kahve ve kakao gibi tarım emtialarında arz-talep dengesine dair beklentiler fiyatlamalara yön verdi.
İsrail-İran Gerilimi Güvenli Limanlara Olan Talebi Artırdı
Orta Doğu’da tansiyon, İsrail'in İran’ın nükleer altyapısına yönelik gerçekleştirdiği yoğun hava saldırılarının ardından, Tahran’ın Tel Aviv’e balistik füzelerle yanıt vermesiyle zirveye ulaştı. Bu gelişme, yatırımcıları güvenli limanlara yönlendirirken petrol piyasasında da arz kesintisi ihtimaliyle sert yükselişler yaşandı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran’a yönelik diplomatik mesajları ve nükleer anlaşma çağrısı, Hürmüz Boğazı üzerinden gerçekleşen enerji sevkiyatlarına dair endişeleri daha da artırdı. Hürmüz Boğazı’nın kapatılması ihtimali, dünya petrol ticaretinin yaklaşık yüzde 20’sini etkileyebilecek büyüklükte.
Analistler, İran'ın olası bir abluka kararının yalnızca küresel piyasaları değil, Tahran’ın en büyük petrol alıcısı olan Çin ile ilişkilerini de ciddi şekilde zedeleyebileceğine dikkat çekiyor.
Petrol Fiyatlarında Son Dönemin En Güçlü Haftalık Artışı
Petrol piyasası, Ortadoğu’daki çatışmaların etkisiyle haftalık bazda sert bir yükseliş yaşadı. İran’daki rafineri ve depolama tesislerinin çalışmaya devam ettiği bildirilse de, arzın kesintiye uğrayabileceği korkusu fiyatları yukarı taşıdı. Brent petrol, haftayı 73,7 dolar seviyesinde tamamlayarak Ekim 2022’den bu yana en güçlü haftalık artışı kaydetti.
OPEC’in önemli üreticilerinden biri olan İran, günlük 3,3 milyon varil üretimin büyük bölümünü ihraç ediyor. Hürmüz Boğazı’ndan geçişte yaşanabilecek herhangi bir aksama, bölgedeki tüm üretici ülkelerin sevkiyatını etkileyebilir. Bu nedenle Suudi Arabistan, Kuveyt ve Irak gibi ülkelerin yedek kapasitesi dikkatle izleniyor.
Değerli Metallerde Güvenli Liman Hareketi: Platin Zirvede
Altın, platin ve gümüş haftayı değer kazanarak tamamlarken, yalnızca paladyum değer kaybetti. Özellikle enflasyonun ABD’de beklenenden düşük gelmesi ve Ortadoğu’daki jeopolitik gelişmeler, değerli metallere olan ilgiyi artırdı.
Altının ons fiyatı 3.433 dolara ulaşarak önemli bir yükseliş yaşarken, platin 1.308 dolarla Şubat 2021'den bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Platin yıl başından bu yana yüzde 40'ın üzerinde artarak en çok kazandıran değerli metal olurken; altın yüzde 30, gümüş ise yüzde 25 değer kazandı. Paladyum ise sınırlı artış gösterdi.
Platin fiyatlarını destekleyen temel unsur, arz sıkıntısı ve endüstriyel taleplerin yüksekliği olurken, Trump’ın ticaret tarifeleriyle ilgili belirsiz açıklamaları da yatırımcıların değerli metallere yönelmesine neden oldu.
Paladyum, Elektrikli Araç Geçişi Nedeniyle Baskı Altında
Paladyum, benzinli motorlarda kullanımının yaygın olması nedeniyle talep düşüşü yaşıyor. Elektrikli araçlara geçişin hızlanması, bu metalin gelecekteki kullanım alanlarını daraltarak fiyatların yükselmesini sınırlandırıyor. Bu nedenle yatırımcılar, paladyum yerine platin gibi alternatif metallere yönelmeye başlıyor.
Baz Metallerde Çin ve ABD Etkisi: Talep Görünümü Zayıflıyor
Baz metaller cephesinde, haftalık fiyat hareketleri ağırlıklı olarak Çin ekonomisine dair olumsuz veriler ve ABD’den gelen güçlü makroekonomik göstergeler etrafında şekillendi. Çin’de zayıf ithalat rakamları ve durgun sanayi üretimi, metal talebine ilişkin karamsarlık yarattı.
Aynı zamanda, ABD ile Çin arasındaki süregelen ticaret gerilimleri, bazı metallerin ticaret yönünü ABD’ye çevirerek fiyatlar üzerinde baskı oluşturdu. Bu hafta, bakır yüzde 1,6, çinko yüzde 1, nikel yüzde 1,9 oranında değer kaybederken; kurşun yüzde 0,2 ve alüminyum yüzde 1 oranında yükseldi.
Tarım Emtialarında Hava Şartları ve Raporlar Fiyatlara Yön Verdi
ABD Tarım Bakanlığı’nın güncel verileri ve hava koşulları, tarım emtialarında belirleyici oldu. Kışlık buğdayın kalite notunun artması, fiyatları aşağı çekti. Buğday fiyatı yüzde 2,1 gerilerken; mısır yüzde 0,2, soya fasulyesi yüzde 1,1 ve pirinç yüzde 0,9 oranında değer kazandı.
Pamuk üretiminin küresel çapta düşmesi beklenirken, ABD’de şeker pancarı verimindeki azalma da arzı sınırladı. Buna karşın kahve ve kakao tarafında, üretim artışı fiyatlarda gerilemeye yol açtı.
Kakao ve Kahvede Arz Artışı Fiyatları Düşürdü
Brezilya’da Robusta kahve üretiminde olumlu hava koşulları sayesinde rekolte beklentileri artarken, bu durum fiyatları aşağı çekti. Aynı şekilde, Fildişi Sahili’nde kakao üretiminde verimli bir ara hasat dönemi yaşanıyor. Dengeli yağış koşulları sayesinde çiftçiler, yüksek kaliteli ürün elde edileceğini belirtti.
Bu gelişmeler sonucunda Intercontinental Exchange'te şekerde yüzde 0,3’lük sınırlı bir artış görülürken, kahve yüzde 2,7 ve pamuk yüzde 0,5 değer kaybetti. Kakao fiyatı ise yüzde 12,5 düşerek haftanın en sert gerileyen tarım emtiası oldu.
Fed’in Faiz Kararı ve Dolar Endeksi Gündemde
ABD'de enflasyonun yavaşlama sinyalleri vermesi sonrası gözler ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararına çevrildi. TÜFE'nin mayısta yıllık yüzde 2,4 artış göstermesi, yatırımcıların faiz indirimi beklentilerini artırdı. Para piyasalarında eylülde faiz indirimi ihtimali yüzde 86 olarak fiyatlanırken, yıl sonuna kadar toplam iki indirim öngörülüyor.
Bu beklentilerle birlikte, ABD 10 yıllık tahvil faizleri haftayı yüzde 4,42 seviyesinde kapatırken, dolar endeksi de yüzde 1’lik düşüşle 98,2’ye geriledi.
Küresel emtia piyasaları, jeopolitik gerilimlerin, iklimsel değişkenliklerin ve ekonomik verilerin etkisiyle yön arayışını sürdürüyor. Özellikle Orta Doğu’daki gelişmelerin enerji piyasasına etkisi büyük olurken, değerli metallerde güvenli liman alımları ve tarım ürünlerinde hava koşullarına dayalı oynaklık dikkat çekiyor. Önümüzdeki süreçte Fed kararları, Çin’in ekonomik durumu ve bölgesel krizler, piyasalarda belirleyici olmaya devam edecek.