AHMET MERT DOKUZOĞLU
Ahî Şerafeddin Camii veya halk arasında bilinen adıyla Arslanhane Camii; Ankara'nın Altındağ ilçesinde, Ankara Kalesi'nin güney ucunda bulunan 13. yüzyıla tarihlenen bir camidir.
Gordion’dan sonra, aralarında Ankara Arslanhane camiinin de olduğu 5 cami UNESCO Dünya Mirası listesine girdi.
Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde yapılan Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Komitesinin 10-25 Eylül günleri arasındaki 45. toplantısında, 18 Eylül günü Ankara Polatlı’daki tarihi Gordion şehri (Yassı Höyük) Dünya Mirası Listesine girdiği duyurulmuştu. Bu kararın ardından 19 Eylül'de ise aralarında Ankara Arslanhane Camiinin de bulunduğu Türkiye’den 5 ahşap cami Dünya Mirası Listesine alındı. Ankara böylece daha önce hiç yer almadığı listeye 2 varlığıyla birden girmiş oldu.
Ankara Arslanhane Camii ile birlikte Konya’daki Eşrefoğlu Camii, Kastamonu’daki Mahmut Bey Camii, Eskişehir-Sivrihisar’daki Ulu Camii, Afyonkarahisar’daki Ulu Camii’nden oluşan Türkiye’nin beş ahşap tavanlı ve ahşap destekli ünlü camilerinin grup halinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdiği duyuruldu.
Yapının minberindeki kitabeyi esas alan araştırmacılara göre cami 1289 -1290’da Ahi Hüsameddin ve kardeşi Ahi Hasaneddin tarafından yaptırılmış; yapının batı cephesindeki kitabeyi esas alanlara göre 13. yüzyılın başlarında, Emir Seyfeddin Ay-aba tarafından yaptırılmış; 1280-1290'da ise tamir görmüştür.
Caminin batı cephesinde, kırık bir taş parçası üzerinde yer alan kitabede “Esirgeyen Allah’ım, Emir el-merhum Seyfeddin” ifadesi yazılıdır. İç mekanda, minberin aynalık kısmında bulunan kitabede ise caminin 1289-1290 yılları arasında, Ahi Hüsameddin ve kardeşi Ahi Hasaneddin tarafından inşa ettirildiği yazar. 80x30 cm boyutlarında olan kitabe Selçuklu sülüsüyle yazılmıştır ve yapının banisi, inşa tarihi ve devrin sultanı hakkında bilgiler verir.
Arslanhane Camii, Anadolu’ya 11. yüzyılda Türklerle geldiği ve daha önce yaşadıkları bölgelerdeki yapılardan esinlenmelerle geliştiği düşünülen ahşap direkli camilerin günümüze kadar koruyabilmiş bir örneğidir.
24 ahşap ayaklı, dikdörtgene yakın (21,50 metre x 25.00 metre) bazilikal planlı sade bir yapıdır. Ahşap sütunları, bindirme tekniğiyle yapılmış tavanı, ahşap minberi ve alçı mihrabı nedeniyle Ankara’daki Selçuklu eserlerinin en ihtişamlısıdır.
Bahçesinde minare altında üç ve doğu cephesinde olmak üzere üç olmak üzere toplam altı adet mezar bulunur. Yapının kuzeyinde küçük bir meydan ile Ahi Şerafettin Türbesi bulunmaktadır.