Ticari Hayat

Gıda devinden korkutan uyarı: Üretici çekiliyor, raflarda satacak ürün kalmayabilir

Türkiye'nin gıda güvenliği alarm veriyor. Tarım sektörü 2025'in 3. çeyreğinde tam yüzde 12,7 küçüldü. Tarlada üretim durma noktasına gelirken, sektörün en tepesinden "kıtlık" sinyali geldi. Migros İcra Kurulu Başkanı Ömer Özgür Tort, çiftçinin üretimden koptuğunu belirterek "Raflarda satacak ürün kalmayabilir..." dedi.

Abone Ol

Tarım sektörü 2025/9 itibariyle çeyreksel bazda yüzde 12,7 oranında daraldı. Bu durum Türkiye'de tarım sektörünün alarm verdiği anlamına geliyor. Çiftçilerin artan borçları ve maliyetleri altında ezilerek üretimden çekilmesi, gıdasız kalma riskini gerçek kılıyor.

Migros İcra Kurulu Başkanı Ömer Özgür Tort'un çarpıcı uyarısı yankılanıyor: 'Üretmek istenmiyor, çünkü üretici kazanamıyor. Bu gidişle raflarda satacak ürün kalmayabilir' dedi. Tarımda ithalat dalgası büyürken, yerli üretim eriyor; pandemi ve savaş deneyimlerinden ders almadan ilerlemek, ülkeyi gıda bağımlılığına sürükleyebilir. 2025 yılının 3. çeyreğine dair açıklanan verilerde de tarım sektörünün yüzde 12,7 oranında küçüldüğünü raporlayarak bu durumu teyit ediyor.

Çiftçi Yaşlanması ve Üretim Çöküşü

Tarımın belkemiği çiftçiler, 59 yaş ortalamasıyla emekliliğe doğru yol alıyor. Genç nesil sektöre girmiyor; işin zorluğu ve 'kazançsızlığı' caydırıcı etki oluşturuyor. Tarlada kalan ürünler, hasat edilmeden çürüyor. Borç sarmalı, mazot, gübre ve tohum fiyatlarındaki fırlamayla derinleşiyor. Sonuç: Tarım arazileri atıl kalıyor, ekim alanları daralıyor!

Uzmanlar, bu tempoda devam edilirse 'güvenilir gıdaya erişememe' ve 'işlenmemiş gıda enflasyonu' gibi sorunların patlak vereceğini öngörüyor. Üretimi sürdürecek insan gücü eksikliği, en büyük tehditler arasında sayılıyor.

Maliyet Patlaması ve Nakliye Engeli

Üretim maliyetleri uçuyor; bir ürünün Antalya'da 5 liraya mal olması, İstanbul'a ulaşınca 35 liraya fırlıyor. Bunun nedeni, nakliye giderlerindeki astronomik artış: Sıfır maliyetli bir ürünü metropol kentlere taşımak bile 21 lira masraf çıkarıyor.

Pestisit ve kalite kontrolleri için şirketler yıllık 350-400 bin dolar harcıyor. Randımanlı üretim yapılmazsa, bu yük sürdürülemez konumda. Buna karşı; toplu üretim modelleri öneriliyor; girdi maliyetleri üçte bire ve raylı sistemle nakliye de aynı oranda inebilir. Aksi takdirde, ithalat furyası gıdayı da vuracak. Piyasa aktörleri tekstil gibi sektörlerdeki ihracat çöküşünün (21 milyar dolardan 16 milyara gerileme) uyarıcı nitelikte olduğunun altını çiziyor.

İthalat Tuzağı ve Sektörel Kırılma

Kolay ithalat, yerli üretimi baltalıyor. Tekstil sektöründeki 'kırılma' her yerde: Mısır gibi pazarlarda bile davetler artsa da, küresel rekabet eritiyor. Gıdada benzer senaryo kapıda; ithal ürünlere bağımlılık, enflasyonu körükleyecek.

Migros İcra Kurulu Başkanı Ömer Özgür Tort, 'İthalat kolay ama gıdamızı bu furyaya katmak zorunda kalmayalım' diyor. Tarım sanayisine yatırım yapılmazsa 'üretecek insan' ve 'satacak ürün' sorununun büyüyeceğinin altı çiziliyor.