İranlı görüntü yönetmeni Amin Jafari, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülüne aday gösterilen “Görünmez Kaza” filminin başarısının hayal edilemez bir durum olduğunu ifade etti.

Jafari, yönetmen Nuri Bilge Ceylan ile bir projede çalışmanın da uzun süredir hayalini kurduğu hedeflerinden biri olduğunu dile getirdi.

Jafari, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi ve Fransız-Alman Kültür Merkezlerinin katkılarıyla düzenlenen 26. İzmir Kısa Film Festivali kapsamında genç yönetmenlerle bir araya geldi.

İzmir Mimarlık Merkezi’nde gerçekleşen atölyede, usta isim, minimal sinema tekniklerini örneklerle aktardı ve Jafar Panahi ile birlikte çektikleri projelerden örnekler sundu.

“Kısıtlamalar Yaratıcılığı Besler”

Atölye sonrası soruları yanıtlayan Jafari, minimal sinema yaklaşımının temel amacını şöyle özetledi:

“Atölyemizin temel felsefesi en az ekipman, en az bütçe, en az insanla en güzel, kaliteli filmi sergilemek adına neler yapılması gerektiğinin temelini göstermekti.”

İran sinemasında minimalist çekim tarzının, kısıtlamalar ve mevcut koşulların bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirten Jafari, bu yöntemin küçük bütçelerle çalışma olanağı da sunduğunu vurguladı.

Genç sinemacılarla gerçekleştirdiği atölye sırasında da bu ortak kaygıyı gözlemlediğini aktaran Jafari, “Nasıl bir filmi en az teknik malzeme, ekipman, bütçe ve kadroyla piyasaya sürebilirim ve güzel bir film oluşturabilirim kaygısı vardı. Bu minimal teknik ve tarz her yönetmene, her kameramana bir kıvılcım oluşturabilir” ifadelerini kullandı.

Nazik Dokunuş Beyinde Güven ve Sakinlik Hissini Nasıl Oluşturuyor?
Nazik Dokunuş Beyinde Güven ve Sakinlik Hissini Nasıl Oluşturuyor?
İçeriği Görüntüle

Minimalist çekim tarzının yaratıcılığa katkısını da değerlendiren usta yönetmen, “İran'daki çeşitli kısıtlamalardan ötürü minimal sinema bizim için avantaj sağladı. Kısıtlamalar her zaman yaratıcılığa sebep olur. Yaratıcılık her zaman bir ihtiyaçtan doğar” dedi.

“Altın Palmiye Hayal Gücümüzü Aştı”

78. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’ye layık görülen “Görünmez Kaza” filminin yapım sürecine de değinen Jafari, filmi oluştururken minimal tekniklerle yola çıktıklarını ve uzun, emek isteyen bir süreçten geçtiklerini anlattı.

Filmin elde ettiği başarının beklenmedik olduğunu belirten Jafari, duygularını şöyle aktardı:

“Kazanan film duyurulmadan önce 'Biz bunu kazanacağız' diye hayal gücümüze bile sığdıramamıştık. Çok farklı ve ilginç bir duyguydu. Çok büyük heyecan ve sevinç yaşadık. Nereden nereye geldiğimin şokundaydım. Çünkü her adım, her aşama bir perdede izliyormuşum gibi gözümün önüne geldi. 'Sonunda bu da oldu.' diyebileceğim çok sevindirici bir haberdi benim için.”

Başarı için Filmin Parçaları Bir Araya Gelmeli

Jafari, filmin başarısında pek çok unsurun etkili olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Senaryo güzeldi, yönetmen ve süreç de önemliydi. İran'ın siyaseti, politikası, toplumu ve ambiyansı filme çok güzel yansıtıldı. Filmin sadece izlenmesi için yapılmaması gerekiyor. Yönetmenin filmi doğru sunması için her noktayı dikkate alarak o filmi aktarması gerekiyor. Bir filmin parçaları bir yapboz gibi birbirini tamamladığında başarılı olur. Başarının en başında da yönetmen gelir. Sanatta hiçbir zaman reçete olmaz. Özgünlük önemli.”

Nuri Bilge Ceylan ile Çalışmak Hayalim

Türk sinemasını yakından takip ettiğini vurgulayan Jafari, Türk filmlerinin İran’da geniş bir hayran kitlesi olduğunu ifade etti.

Özellikle Nuri Bilge Ceylan’ın İran’da büyük saygı gördüğünü belirten Jafari, “Nuri Bey her zaman rol model olan, örnek aldığımız bir yönetmen. Kendisinin 'Bir Zamanlar Anadolu'da' filmini hatırladım. Ben böyle bir filmin yapılabileceğini tahmin bile edemezken bu filmle karşılaştım. Filmi görünce sinemaya bakış açım değişti. Benim içim gerçekten çok etkileyiciydi. En başta gelen hayallerimden biri Nuri Bey ile bir film çekmek” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA