Geçer, altının yükselişinde en önemli etkenin küresel ekonomik ve politik gelişmeler olduğunu vurguladı. Ona göre, jeopolitik risklerin artması, merkez bankalarının faiz politikalarındaki değişiklikler ve küresel enflasyon baskısı, yatırımcıyı güvenli liman olarak altına yöneltti. Uzman, “Dünyada parasal sistem yeniden şekilleniyor. Altın bu dönüşümde güvenli limanın simgesi olmaya devam ediyor.” dedi.
Merkez Bankalarının Rezerv Politikası Değişti
Ekonomist, dünya genelinde merkez bankalarının altına yönelmesinin fiyatlar üzerinde kalıcı bir etki yarattığını belirtti. Çin, Rusya ve Hindistan gibi ülkelerin yanı sıra Türkiye’nin de son dönemde altın rezervlerini artırdığını hatırlattı. Bu gelişmenin yalnızca bir yatırım tercihi değil, aynı zamanda stratejik bir güvenlik adımı olduğunu söyledi. “Artık merkez bankaları dolar yerine değere yatırım yapıyor.” diyerek altının öneminin altını çizdi.
Yatırımcılar Kısa Vadeye Odaklanmamalı
Selçuk Geçer, yatırımcıların kısa vadeli dalgalanmalara bakarak panik yapmaması gerektiğini belirtti. “Altın uzun vadeli bir değer aracıdır. Günlük düşüşlere değil, yıllık trendlere bakmak gerekir.” açıklamasını yaptı. Ayrıca Bank of America ve Goldman Sachs gibi finans devlerinin de altın tahminlerini yükselttiğini, bu durumun küresel piyasalarda altının önemini teyit ettiğini ifade etti.
Geçer, “Bir yıldır söylüyorum. Türkiye’de herkes altın düşecek derken altın yükselecek diyen tek kişi herhalde benimdir. Gram altının 10 bin liranın üstüne gideceğini, ancak ilk hedefin 5000 lira olduğunu söyleyen kişi de benim” ifadelerini kullandı.