Yapay zekanın sanatta kullanımı artık kaçınılmaz gibi görünüyor. Kimileri onu sinemanın geleceği olarak selamlarken, kimileri yaratıcı ruhun sonu olarak görüyor.
Guillermo del Toro ise ikinci grupta yer alanlardan, hem de en kararlı biçimde.
“Pan’ın Labirenti” (Pan’s Labyrinth), “Şeytanın Omurgası” (The Devil’s Backbone) ve “Suyun Sesi” (The Shape of Water) gibi filmlerindeki pratik efekt ustalığıyla tanınan del Toro, yeni filmi “Frankenstein”ın tanıtımında yapay zeka karşıtlığı konusunda çok net açıklamalar yaptı.
Yapay zeka, özellikle de üretken yapay zeka ile ilgilenmediğini ve asla da ilgilenmeyeceğini vurgulayan 61 yaşındaki yönetmen, "Ölene kadar onu kullanmaya hiç ilgi duymamayı umuyorum. Biri bana ‘Yapay zeka hakkında ne düşünüyorsunuz?’ diye sordu. Cevabım çok kısaydı: Ölmeyi tercih ederim” açıklamalarında bulundu.
Sanatta Ruhsuzluk Tartışması
Del Toro’ya göre asıl tehdit teknoloji değil, insanın onu ele alış biçimi. Zaten bunu da “Sorun yapay zeka değil, doğal aptallık” diyerek eleştirisini bir adım öteye taşıyor.
Onun için sinema; kusurlar, duygular ve insan eliyle şekillenen karmaşa sayesinde canlı kalıyor.
Ancak ironik bir şekilde elimizde kalan, yönetmenin filmlerindeki bilgisayar üretimi görsel efekt (CGI) görüntülerini ne yapacağız?
Del Toro’nun yapay zeka karşıtı bu açıklamalarını daha da çarpıcı kılıyor.
Çünkü yönetmenin parlak ve cilalı CGI görüntülü filmleri neredeyse yapay zekayla yaratılmış kadar kusursuz görünüyor.
Tam da yönetmenin karşı çıktığı o dijital mükemmeliyet.
Schrader ve Miller Onun Tarafında Değil
Biz yine Del Toro’nun sözlerine dönersek, bu sözler sinema dünyasında süren büyük tartışmayı yeniden alevlendirdi.
Geçmişte Amerikalı senarist-yönetmen Paul Schrader, yapay zekayı “kaçınılmaz bir evrim” olarak görürken, “Mad Max” serisinin yönetmeni George Miller, “Yapay zeka kalıcı ve her şeyi değiştirecek” diyerek teknolojinin sinemayı dönüştüreceğini savunmuştu.
CGI'nın ustası Del Toro ise bu vizyona mesafeli duruyor: Onun için yaratıcılığın özü, makinenin değil, insanın hatasında saklı.
Sonuç Olarak
Guillermo del Toro, yalnızca teknolojiye değil, sanatta duygunun mekanikleştirilmesine de karşı çıkıyor.
Sinema, onun için hala bir el işi sanatı ama bu, yapay zeka dışındaki yeniliklere kapalı olduğu anlamına gelmiyor.
Belki de bu yüzden Netflix’in “Frankenstein”ı, bir canavar hikayesinden çok, modern çağın yapay zeka tartışmalarında “sınır filmlerinden” biri olarak öne çıkıyor.





