Çağdaş Kore edebiyatının uluslararası platformda en çok okunan yazarlarından Hwang Bo-Reum, D&R’da gerçekleştirilen kitap söyleşisi ve imza gününde Türk okurlarıyla buluştu. Etkinliğin moderatörlüğünü, ayrıca yazarın Türkçede yayımlanan kitaplarının çevirmeni olan Müge Kübra Oğuz üstlendi.
Türkiye’de Güney Kore edebiyatına yönelik ilginin her geçen gün artmasıyla beraber gerçekleştirilen söyleşi, edebiyatseverlerin yoğun katılımıyla düzenlendi.

Etkinlikte yazarın
Hyunam-Dong Kitabevi, Sade Bir Hayat ve Kitapların İyileştirme Gücü adlı eserleri üzerinden yazarlık yolculuğu, iyileştirici edebiyat anlayışı ve okurlarıyla kurduğu duygusal bağ ele alındı.
Söyleşinin açılış konuşmasını yapan Müge Kübra Oğuz, Hwang Bo-Reum’un Türkiye’de gördüğü ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Günlük hayatın içinden gelen, sade ama derin anlatımıyla Hwang Bo-Reum, Türk okurların kalbinde çok özel bir yer edindi. Bugün burada, bu güçlü bağın bir karşılığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’ye Gelebileceğimi Hiç Düşünmemiştim”
Söyleşide ilk olarak yazarın Türkiye’ye geliş süreci ele alındı. Hwang Bo-Reum, Kitapların İyileştirme Gücü adlı kitabında, bir gün ziyaret edebileceğini düşünmediği ülkeler arasında Türkiye’yi de saydığını hatırlatarak, bugün burada olmasının kendisi için büyük bir anlam taşıdığını dile getirdi.
Hwang Bo-Reum, Türkiye’deki okurlarıyla buluşmasından duyduğu mutluluğu şu sözlerle dile getirdi:
“Bu kitabı 2017 yılında yazdığımda Türkiye’ye hiç gelebileceğimi düşünmemiştim. Kitaplarımın burada bu kadar sevilmesi sayesinde bugün sizlerle bir aradayım. Okurların beni buraya getirmesi benim için gerçekten çok duygulandırıcı.”
Hwangnyang Kitap Evi’nin Uluslararası Başarısı
Söyleşinin ilerleyen bölümünde, Hwang Bo-Reum’un Güney Kore’nin yanı sıra dünyanın pek çok ülkesinde büyük ilgi gören romanı Hyunam-Dong Kitabevi ele alındı. Romanın bu kadar geniş bir okur kitlesine ulaşmasının kendisinde nasıl bir etki oluşturduğuna yönelik sorulan yazar, kitabı yazarken ticari ya da popüler bir başarı amaçlamadığı vurgulayarak, şunları aktardı:
“Bu kitabı yazarken tek isteğim, okurların son sayfayı kapattıklarında içlerinde bir rahatlama ve iyileşme hissi oluşmasıydı. Farklı ülkelerden gelen geri dönüşlerde hep aynı duygunun dile getirilmesi, amacımın karşılık bulduğunu gösterdi.”
“Gerçek Bir Kitapçıda Çalışmadım ama Çok Okudum”
Romanda yer alan kitap evinin gerçek bir mekândan esinlenip esinlenmediği de söyleşinin dikkat çeken başlıkları arasında yer aldı. Hwang Bo-Reum, daha önce bir kitapçıda çalışmadığını ancak Güney Kore’deki bağımsız kitapçılar üzerine kapsamlı bir okuma sürecinden geçtiğini anlatarak, şöyle konuştu:
“Bağımsız kitapçıları yöneten kişilerin yazdığı kitapları okudum. Bir kitapçının nasıl ayakta kalabileceğini, ne gibi zorluklar yaşadığını bu metinlerden öğrenmeye çalıştım. Kitap yayımlandıktan sonra gerçek kitapçı sahiplerinden olumlu geri dönüşler almak beni çok rahatlattı.”
Devam Kitabı Gelecek mi?
Söyleşinin son bölümünde, okurların en çok merak ettiği soruya da değinildi. Hyunam-Dong Kitabevi’ni okuyan birçok kişinin karakterlerle güçlü bir bağ kurduğunu ve hikayenin devamını merak ettiğini ifade eden yazar, “Kitap yayımlandıktan sonra iki yıl boyunca bu soruyla çok sık karşılaştım. Başta devamını yazmayı düşünmemiştim ama okurların karakterlerle kurduğu bağ beni etkiledi. Zamanla, bu hikayenin bir gün devam edebileceğini düşünmeye başladım” diye konuştu.
Program, söyleşi ve imza etkinliğiyle sürdü. Hwang Bo-Reum, etkinlik süresince okurlarıyla yakından ilgilenerek kitaplarını imzaladı ve hatıra fotoğrafları çektirdi.







