Türkiye'nin en büyük problemlerinden biri olan fahiş kira artışları için Gayrimenkul Yatırımcılar Derneği (GYODER) ''Yeni Konut Modeli''ni ileri sürdü.
Yeni Ev Sahibi Şirketler
Fahiş kira artışlarına ‘dur’ demek için yeni bir sistem geliştiriliyor. ‘GYODER Yeni Konut Modeli’nin hayata geçirilmesi amacıyla hazırlıklarını sürdürürken konutta yeni dönemin detayları da ortaya çıktı. Yeni modelde fiyatları önemli ölçüde etkileyen arsa değeri düşecek. Ev sahipleri ise kişiler değil şirketler olacak. İlk konutların ise 2024’te üretilmesi amaçlanıyor.
Vatandaşın en büyük problemi olan yüksek ev kiraları için yeni model hazırlayan Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) çalışmalarına ağırlık verdi.
Konuyla ilgili Milliyet'e açıklamalarda bulunan emlak uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı şunları söyledi:
“Üyesi olduğumuz GYODER’in yeni konut modeli olarak sunduğu ve son dönemde sıklıkla dile getirdiği model sadece kiralamaya yönelik bir konut arzının sağlanabilmesidir.
Kiralık Daire Fiyatları Son Yıllarda 3-4 Kat Arttı
Malum olduğu üzere aslında ülkemizde son dönemde satılık konut arzının azalması kentsel dönüşümün artması, deprem sonrası ihtiyaç duyulan güvenilir yapı stokunun yeni inşa edilmiş dairelerde yoğunlaşması gibi nedenlerle kira fiyatlarında önemli artışlar oldu ve birçok bölgede kiralık konut bulunamayacak seviyeye geldi. Bu da kiralık daire fiyatlarının son yıllarda yaklaşık 3-4 kat artması nedeniyle de mal sahibi ve kiracı anlaşmazlıkları da hat safhaya çıktı. Bu çerçevede sosyal bir problemin de barınma konusunda ciddi noktaya gelmiş oldu.
GYODER’in aslında önerdiği hızlı bir şekilde kiralık konut arzını artırabilecek bazı çalışmaların yapılmasına yöneliktir. Burada da aslında arazinin devlet tarafından kiralama amacıyla gayrimenkul üretecek şirkete belirli bir süre ile tahsis edilmesi, şirketlerin burada finansman desteği bularak inşaat yapmaları ve sadece bunları kiraya vermeleri şekli ile süre bitince ise bu konutların tekrar devlete kalacak olması modelidir.
Avrupa'da Benzer Bir Model Var
Aslında Avrupa’da belediye evleri olarak adlandırılan ve bu modelde işletilen yerler var. Gene İsviçre’de, Almanya’da yüksek oranda bu tür kamu özel sektör modeli ile geliştirilmiş kiralık konut proje örneklerini görüyoruz.
Burada aslında bahsedilen kiraya veren kişilerin bir mal sahibi, gerçek kişi olmasından ziyade kurumsal ve kamu özel iş birliği diyebileceğimiz bir şirket olması. Bu şirketin önemli bir avantajı gayrimenkul sertifikaları ve gayrimenkul yatırım fonu modeli üzerinden geliştirilebilecek finansmanlar bulabilecek olması. Aynı zamanda devletin bu kiralarla alakalı oranları belli bir seviyede tutması şeklinde değerlendirilebilir.
Oda Sayısına Göre Kira Değeri
Hatta bu modelle üretilen konutlar için ABD’nin bazı eyaletlerinde uygulanan oda sayısına göre kira değeri gibi bazı kira değerleri de belirlenebilir ki özellikle bu hanehalkı gelirinin yüzde 30’undan fazla olmaması şekli ile de bu değerlendiriliyor. Süre bittikten sonra ekonomik ömrünü belli ölçüde tamamlamış olan bu yerler ve arsalar tekrar devlete kalıyor.
Bu modelde maliyeti düşürecek en önemli katkı ise şu anda inşaat satış fiyatlarına yüzde 40-50 oranında etki eden arsa değerinin ortadan kaldırılmasıdır. Arsa maliyeti ortadan kaldırıldığı takdirde yani bu arsaları devletin vermesi durumunda daha düşük inşaat maliyetleri ile aslında bu inşaatlar piyasaya arz edilebilecek.''
HABER MERKEZİ




