Uzmanlar, özellikle bayram döneminde artan et tüketimine karşı hamileleri uyarıyor. Az pişmiş ya da çiğ etin içerdiği zararlı mikroorganizmalar, gebelikte ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Hem anne adayının bağışıklığını zorlayan hem de bebeğin gelişimini riske atan bu durum, düşük ve erken doğum riskini beraberinde getiriyor.
“Kalıcı Hasara Neden Olabilir”
Op. Dr. Hakan Bilgesoy, gebelik döneminde et tüketimiyle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Az pişmiş veya çiğ etin toksoplazma ve salmonella gibi parazitlerle bulaşabileceğini ifade eden Bilgesoy, “Bu tür enfeksiyonlar, anne adayında sağlık sorunlarına, bebekte ise görme, işitme ve beyin gelişimi problemlerine yol açabilir” dedi.
Temas Yüzeyleri de Tehlikeli
Toksoplazma parazitinin sadece etten değil, yeterince yıkanmamış meyve ve sebzelerden de geçebileceğine dikkat çeken Bilgesoy, özellikle çiğ etle temas eden mutfak malzemelerinin iyice temizlenmesinin önemine işaret etti. “Ellerin yıkanması, kullanılan yüzeylerin dezenfekte edilmesi ve etin hijyenik koşullarda pişirilmesi gerekir. Gebeler mutlaka hekimine danışmalı” diye konuştu.
Dinlendirilmeden Tüketmeyin
Kurban Bayramı’na özgü taze et tüketiminde de risk bulunduğunu belirten Bilgesoy, “Yeni kesilen etin hemen tüketilmesi, gebelerde sindirim bozukluklarına ve sıvı kaybına neden olabilir. Et en az bir gün buzdolabında dinlendirilmeli ve iyice pişirilmelidir” uyarısını yaptı.
Az Pişmişte Bakteri, Çok Pişmişte Kanserojen
Beslenme ve Diyet Uzmanı Gül Uygun Karakulak ise pişirme yöntemlerinin önemine dikkat çekerek, “Az pişmiş et bakteriyel riski artırırken, aşırı pişirme veya mangalda ateşe yakın pişirme sonucunda ise kansere yol açabilecek bileşikler oluşabilir” dedi. Etin ızgara, fırın ya da haşlama gibi sağlıklı yöntemlerle pişirilmesi gerektiğini belirten Karakulak, mangalda pişirme mesafesinin 15-20 santimetre olması gerektiğini ifade etti.
Tatlı ve Su Tüketimi
Bayram sofralarının vazgeçilmezi olan tatlılara karşı da ölçü çağrısı yapan Karakulak, “Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmeli. Su tüketimi ise asla ihmal edilmemeli. Günde en az 2-2,5 litre su içilmeli” önerisinde bulundu.