İzmir 3'üncü İdare Mahkemesi, Bornova ilçesinde K.Y.’nin boşanma aşamasındaki eşi H.Y.’yi öldürmesiyle ilgili defalarca kolluk kuvvetlerine ve ilgili mercilere başvuruya rağmen idarece yaşam hakkının korunmadığı ve kusurlu davranıldığı gerekçesiyle açılan manevi tazminat davasını değerlendirip, İçişleri Bakanlığı'nı kusurlu bularak 2 milyon 500 bin TL ödemesine hükmetti.

Bornova'da 22 Ekim 2022'de, Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi'nde ayakkabı nakış atölyesi olan 2 çocuk annesi H.Y.’ye ulaşmayan yakınları, iş yerine gitti. Burada saat 00.30 sıralarında kanlar içinde bulunan H.Y.’nin, tabanca ile vurularak öldürüldüğü belirlendi. Polis, şüpheli olarak kadının boşanma davası açtığı K.Y.’yi yakalamak için çalışma başlattı. H.Y.’nin, cinayetten önce K.Y. hakkında tehdit ettiği gerekçesiyle, 4 kez suç duyurusunda bulunduğu ve uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıktı.

Tunceli'de Yaralı Kuş İçin Yola Fırlayan İşçiye Kamyon Çarptı Tunceli'de Yaralı Kuş İçin Yola Fırlayan İşçiye Kamyon Çarptı

Toplam 5 Yıl 5 Ay Ceza

Ayrıca cinayetten önce hakkında çeşitli suçlamalar bulunan K.Y. hakkında 'kadına karşı tehdit', 'hakaret', 'ısrarlı takip' ve 'basit yaralama' gibi suçlardan 13 yıla kadar hapis cezası istemiyle 50'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde de dava açıldı. Davanın karar duruşmasında K.Y.’ye; hakaretten 8 ay 22 gün, kadına karşı tehditten 1 yıl 3 ay, basit yaralamadan 1 yıl 6 ay ve ısrarlı takipten 2 yıl olmak üzere toplam 5 yıl 5 ay 22 gün hapis cezası verildi. Bunun üzerine K.Y’nin avukatı, suç unsurlarının oluşmadığı, öldürülen kadının ailesi de daha fazla ceza verilmesi gerekçesiyle karara itiraz etti. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 25’inci Ceza Dairesi, Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararında değiştirilecek veya hatalı bir unsur olmaması nedeniyle kararı onayıp, itirazları reddetti.

Bakanlığa Hizmet Kusuru Davası

Ayrıca H.Y.’nin ölümüyle ilgili 12 polis hakkında 'ihmalleri bulunduğu' gerekçesiyle 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla dava da açıldı. H.Y.’nin damadı ve ailenin avukatı Ensar Aktürk ayrıca İçişleri Bakanlığı'na karşı, 17 Ekim 2023'te, hizmet kusuru davası da açtı. Avukat Aktürk gerekçe olarak, H.Y.’nin defalarca kolluk kuvvetlerine ve ilgili mercilere başvurusunun bulunduğunu, gerekli önlemlerin alınmaması neticesinde öldürüldüğü, idarece yaşam hakkının korunmadığı ve kusurlu davranıldığını öne sürerek 2 milyon 500 bin TL manevi tazminat ödenmesini talep etti.

Bakanlık Davanın Reddini İstedi

Bakanlık ise dava konusu olayda tüm işlemlerin cumhuriyet savcısının talimatları doğrultusunda kolluk kuvvetlerince eksiksiz bir şekilde yerine getirildiğini, idarenin tazmin sorumluluğunun doğması için gereken koşulların oluşmadığını, şartları oluşmamakla birlikte mahkemelerce hükmedilecek manevi tazminat miktarının sebepsiz zenginleşmeye sebep olmayacak şekilde takdir edilmesi gerektiği ileri sürüldü. Ayrıca davanın reddi gerektiği savundu.

İzmir 3'üncü İdare Mahkemesi davayı değerlendirerek, Hülya Şellavcı'nın kızı, oğlu, annesi ve 2 kardeşi için toplam 2 milyon 500 bin TL manevi tazminatın ödenmesine hükmetti.

“Para İhmali Olanlardan Çıksın”

Bakanlığın karanı üst mahkemeye götürebileceğini belirten Avukat Aktürk, amaçlarının bu paranın devlet hazinesi yerine ihmali bulunan görevlilerden tahsil edilmesi olduğunu ve bunun için de çalışacaklarını belirtip, "Tazminatın devletin hazinesinden alınmasını kabul etmiyoruz. Sorumlu kişilerin tespit edilip, o kişilerden rücu edilmesini istiyoruz. Bu durumun ayrıca takipçisi olacağız. Bu para ihmali olanların cebinden çıksın ki benzeri olaylarda herkes dikkatli olsun. Ortada çok genç yaşta öldürülen bir kadın var. Yine çok genç yaşta annesiz kalan iki evlat var. Emsal bir karar. Hakimler, olayı çok güzel anladı ve yorumladı. Biz de dilekçelerimizle bütün süreci onlara aktarmaya çalıştık. Güzel bir karar çıktı. Umarım bundan sonra da bu tür kararlar çıkmaya devam eder ve topluma faydalı olur. Bütün temennimiz bu yönde" diye konuştu.

Kaynak: DHA