SİBEL BAY

Pek çok kültürde, insanların kendilerine iyi şans getirmek ya da kötü şanstan korunmak için parmaklarını bir tahta parçasına vurmaları yaygın bir batıl inançtır.

Her ne kadar "tahtaya vur" ya da farklı toplumlarda "tahtaya dokun" ifadesi en azından 19. yüzyıldan beri dilin bir parçası olsa da, bu deyimin nasıl ortaya çıktığı konusunda çok az fikir birliği bulunmaktadır.

MEB’den Öğrencilere Büyük Destek: Kılavuz Kitaplar Yayınladı
MEB’den Öğrencilere Büyük Destek: Kılavuz Kitaplar Yayınladı
İçeriği Görüntüle

Pagan, Hıristiyan ve Diğer Köken Teorileri

Yaygın bir açıklamaya göre bu fenomenin kökeni, ruhların ve tanrıların ağaçlarda yaşadığına inanan Keltler gibi eski pagan kültürlerine dayanmaktadır. Ağaç gövdelerine vurmak ruhları uyandırmaya ve onları korumalarını sağlamaya hizmet etmiş ancak aynı zamanda iyi bir şans için şükran göstermenin bir yolu olarak da benimsenmişti.

Başka bir teoriye göre, insanlar kötü ruhları kovmak veya şanslarıyla övündüklerinde onları dinlemelerini engellemek için tahtaya vururlar. Böylece talihin tersine dönmesini engellerler. Bu arada Hıristiyanlar da bu uygulamayı sıklıkla İsa'nın çarmıha gerilmesinden kalma haç ağacına bağlayarak gerçekleştirmişlerdir.

Diğer araştırmacılar tahtaya vurmanın daha yeni bir olgu olduğunu düşünüyor. İngiliz halk bilimci Steve Roud, “The Lore of the Playground” (Oyun Alanının İlmi) adlı kitabında bu uygulamanın izini, oyuncuların kapı ya da ağaç benzeri bir tahta parçasına dokunduklarında yakalanmaktan muaf oldukları bir tür etiket olan "Tiggy Touchwood" adlı 19. yüzyıldan kalma bir çocuk oyununa kadar takip ettiğini yazmıştır.

Steve Roud, "Oyunun 'korunma' ile ilgili olduğu ve çocuklar kadar yetişkinler tarafından da iyi bilindiği göz önüne alındığında, bu oyun neredeyse kesinlikle bizim modern batıl inanç uygulamamız olan 'Tahtaya vurun' dememizin kökenidir" diye savunmuştur.

"Tahtaya vurmanın" kökenleri hiçbir zaman kesin olarak bilinmese de, batıl inanç dünya çapında popüler olmaya devam etmekte ve hatta birçok yerel varyasyonun ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Örneğin Türkler, uğursuzluktan korunmak için sıklıkla bir kulak memesini çeker ve tahtaya iki kez vurur. İtalyanlar ise, kaderi baştan çıkarmaktan kaçınmak için "demire dokunmak" ifadesini kullanıyorlar.

Muhabir: Sibel BAY