Kadınların her alanda olduğu gibi iş dünyasında da hak ettikleri konumlara gelmesi önemli. Son yıllarda bu yönde olumlu adımların atıldığı gözlemleniyor.
Başkent Ankara’da işveren ve sanayici kadınların sayısında da artış yaşanıyor. Kurdukları sivil toplum kuruluşları ile de bir çok sosyal sorumluluk ve ekonomik projeye imza atıyorlar.
Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği de bunlardan biri. Daha önce bir çok Avrupa Birliği projesine imza atarak adından söz ettiren dernek, şimdi de sivil toplumda güneş enerjisi ve yeşil dönüşüm ile ilgili farkındalık yaratmak için harekete geçti.
Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği (KAİSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Canan Karalar Yüksel, Ticari Hayat’a konuştu.
“Ben ODTÜ işletme mezunuyum. Bilkent’te işletme üzerine master yaptım. 20 yaşında bir oğlum, 6 yaşında da bir kızım var. Yaklaşık 26 yıldır da ofis mobilyaları sektöründe aile işimizde çalışmaktayım. İşimizde pandemiden sonra yeniden yapılandık. Pandemiden sonra markamızı sunmaya ve hizmet sağlamaya eşimle beraber devam ediyoruz. Ofis mobilyaları ve projede uygulamalı işler yapıyoruz.
Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği’nde de şu an 7’nci yılımız. Genç bir dernek ama biz kurucu üyeler olarak uzun süredir bir aradayız. Hem birbirinin hayatına dokunmuş hem de bir arada olmaktan oldukça mutluluk duyan bir ekibiz. Şuanda 52 kişi civarındayız. Üyelerimizin en önemli özelliği, şirketlerinde imza yetkisine sahip olmaları ve aktif çalışma gösteriyor olmalarıdır. Genel anlamda bu durumun aksi çoğu zaman karşılaşılan bir problem olabiliyor. Yani kadınlar bir şirket ortağı olabiliyorlar fakat aktif çalışmaya girmiyorlar. Bizim üyelerimizin tümü aktif çalışan ve kendi sektörlerinde söz sahibi kişilerdir.
“Aktif Kadın, Eşit Temsil”
KAİSDER, öncelikli olarak kadının iş hayatında yer alması, aktif çalışabilmesi için hem örnek teşkil etmeye çalışıyor hem de bu konuda çalışmalar ve projeler yürütüyor. “Aktif Kadın, Eşit Temsil” isimli bir Avrupa Birliği projesi yaptık. Bu proje kapsamında Konya ve Diyarbakır kadın dernekleri ile birlikte oda ve borsalarda, sivil toplum örgütlerinde kadın sayısını artırmaya çalıştık. Ankara’da ve Diyarbakır’da oldukça başarılı olduk. Hatta Diyarbakır’da şu an Sanayii ve Ticaret Odası Meclis Başkanı bir kadın. Ankara’da Sanayii Odasında ve Ticaret Odasında mecliste sayılarımız çokça arttı ve kurulduğundan beri ilk defa Ankara’da Sanayi Odası yönetiminde bir kadın üye var. Dolayısıyla biz bu projeyi son derece başarılı bir biçimde tamamladığımızı düşünüyoruz.
Daha önce KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği) ile beraber bir Avrupa Birliği projesi yaptık. Bu ortak proje, “Ticaretin Kadınları” projesiydi ve orada Bursa iş kadınları ve biz KAİSDER olarak ve KAGİDER kadınlar için bir ticaret platformu oluşturmaya çalıştı ve bunun yanı sıra ihalelerde kadın firmalarına öncelik vermek için bazı lobi çalışmaları yapıldı. Bunun haricinde bir önceki başkanımız Göknur Atalay, güneş enerjileri ile ilgileniyordu. Onunla beraber GENSED (Güneş Enerjisi Sanayicileri Derneği) sivil toplumda güneş enerjisi, yeşil dönüşüm ile ilgili farkındalık yaratmak için başka bir Avrupa Birliği projesine katıldık, Bu proje ile ilgili olarak da ikinci etabını yapmayı ümit ediyoruz. Bugün çok gündemde olan yeşil dönüşüm, enerji gibi işlerle ilgili olarak da bir kadın derneği olarak çalışmaya devam ediyoruz.”
“Gönüllülük esası ile yaptığımız işlerimiz var”
Gönüllük esaslı yaptığımız işlerimiz var. Hepimiz seminerlere katılıyoruz, birçok işlerde bulunmaya çalışıyoruz ve örnek olmaya çalışıyoruz. Özellikle depremde bize gelen talepleri geri çevirmemeye çalıştık. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Ekip olarak da bu konuda birlikte hareket ediyor olabilmek ve bunu toplumsal faydaya çevirmek adına bizler için çok önemli.
Depreme dair ilk etapta Kahramanmaraş için çok hızlıca yardımlar sağlamaya çalıştık. Ayrıca sahada çalışanlar için hızlı bir şekilde tüketilebilecek gıdaları örneğin sandviç tarzı ürünleri göndermeye çalıştık. Hatay’daki konteyner kente dernek olarak üç konteyner ile destek olmaya çalıştık. Parça parça bir sürü şey yapıldı ve bize gelen talepleri geri çevirmemeye odaklandık. Şu an da hala orada çalışma yürüten ve bölgeye gidip gelen arkadaşlarımız var. Bizim prensibimiz şudur ki gelen talepleri geri çevirmemek. Dernekteki tüm arkadaşlarımız da imkânlar dâhilinde elinden geleni yaptılar.
“Bölgede kadınlar iyi olursa her şey iyi olur.”
Bölgede kadınlar iyi olursa her şey iyi olur. Kadınlar iyi olursa çocuklar iyi olur, sistem iyi olur. O yüzden bizim için bu çok önemli ve öncelikli. İki ayrı projeye başvurduk. GENSED ile yaptığımız projelerimize devam etmeyi özellikle istiyoruz. Çünkü projelerin böyle bir sıkıntısı olabiliyor, mesela bir noktaya kadar getirdiğiniz projeleri devam ettirmek zor olabiliyor. Mimarlar Derneği’nin şu anda yönetiminde üç kadın yönetici var. Bu çok önemli bir aşama. Bu tip sivil toplum örgütlerinde bu sayının artması, belediye yönetimlerinde kadın sayısının artması ve en önemlisi Mecliste kadın sayısının artması gerçekten çok önemli. Çünkü kadınların yönetimde olması uzun vadede birlikte çalışma kültürünü geliştirmekte. Kadınların hem çoklu düşünebilmesi, aynı anda birden fazla işi yapabilmesi uzun vadede planlamalar yapabilmesi onların yöneticilik sıfatını ön plana çıkartmaktadır. Bu aslında bütün toplum için kültürel bir değişim. Az da olsa bir kişi dahi artsa bizim için bu çok kıymetli. Bir kişi bile birçok şeyi değiştirebilir.”
