Fatsa ilçesinin Bolaman Mahallesi'nde eşiyle yaşayan, iki çocuk annesi Çakır Sarıkaya, yaklaşık 38 sene önce oğluna hediye edilen 4 arıyla üretime başladı.
Çakır Sarıkaya, severek yaptığı arıcılık sayesinde aile ekonomisine de katkı sağlıyor.
Zamanla arı ve kovan sayısını artıran Sarıkaya, eşinin alerjisi nedeniyle fındık bahçesindeki arılarla tek başına ilgileniyor.
Arıcılık sayesinde 2 oğlunu okutup evlendiren Sarıkaya, ilerleyen yaşına rağmen işine devam ediyor.
Sarıkaya, fındık hasadından sonra arıların yer aldığı 18 kovanın bakımı için kolları sıvadı.
Karadenizli arıcı, oğluna 10 yaşındayken bir akrabalarının arı hediye ettiğini anlattı.
Oğlunun yayladan 4 arıyla geldiğini, sonrasında okul nedeniyle oğlunun arıları kendisine bıraktığını söyleyen Sarıkaya, o günden itibaren arıcılıkla uğraştığını dile getirerek, "Yıllardır arıcılığı devam ettiriyorum. Alıştım, arısız da duramıyorum. 38 senedir benim bu kapımda arı var. Köylere çok arı sattım. Çoğalınca masrafı çok oluyor, o zaman da satıyorum. Kovanla da satışını yapıyorum. Gerisini yine çoğaltıyorum" ifadelerini kullandı.
Özellikle gençlerin bu işi yapabileceğini belirten Sarıkaya, arıcılıkla aile bütçesine katkı sağladığına değinerek, "Bu sayede iki çocuğum okudu, onların bal ihtiyacını da her sene veriyorum. Kendi ihtiyacımız da oluyor. Arada da satıyorum" dedi.
Kendisine göre arıcılığın zorluğunun olmadığını anlatan Sarıkaya, sözlerine şöyle devam etti:
"Gidip de sağda solda gezeceğime arının başında dururum. Telefonla oynayacağıma arıma bakarım. Bilene bir velinimet. Çalışacaksın. Tek başıma bu işi yapıyorum. Eşim, 'Beni şişiriyor.' diyor, başta beni de şişiriyordu, şişiriyor diye bırakacak mısın? Ben çok tek gözlü gezdim. Vücut alıştı. Bana başka bir şey zarar etmesin de arı şişirsin. O önemli değil. Ben arıcılığı yapıyorum, beceriyorum."
AA