Dijital çağın hızla ilerlediği, kitapların e-kitap ve dijital platformlar aracılığıyla okunmaya başlandığı günümüzde, sahaflık kültürü hala önemli bir yer tutuyor. Kitapların sadece okunacak materyaller olmadığını, aynı zamanda bir kültürün, bir dönemin tanıkları olduğunu savunan sahaflar, geçmişi bugüne taşımakta önemli bir rol oynuyor. Yıllardır sahaflık yapan Abdulselam Demir, bu kültürü yaşatmak ve kitapları doğru şekilde koruyarak gelecek kuşaklara aktarmak adına büyük bir çaba harcıyor.

Kitapların Hafızası Sahaflarda Yaşıyor

Arslanbek Sultanbekov, Ankara’da Müzikseverlerle Buluştu Arslanbek Sultanbekov, Ankara’da Müzikseverlerle Buluştu

Demir, çocukluk yıllarından itibaren kitaplarla büyük bir bağ kurduğunu ve ilk kez bir sahaf dükkânından aldığı eski bir kitabın hayatında önemli bir yer edindiğini söyledi. “Kitapların sadece okumak için değil, geçmişi anlamak ve geleceğe aktarmak için çok değerli birer araç olduğunu fark ettiğimde sahaflığa olan ilgim arttı” diyen Demir, bu mesleği bir tutkuya dönüştürerek sahaflık dünyasında kendine sağlam bir yer edindi.

Sahaf dükkânında her türden kitap bulunmakla birlikte, özellikle tarihi, edebiyatı ve sanatı barındıran nadir eserler dikkat çekiyor. Demir, sahaf dükkânında bulundurduğu kitapların büyük kısmının, zamanla baskısı tükenmiş ya da ilk baskı olarak nadir bulunan eserler olduğunu belirtti. Bu kitaplar, sadece içerikleriyle değil, içinde barındırdıkları yazılı notlar ve kişisel imzalarla da değer taşıyor. Abdulselam Demir, “Kitaplar, bir dönemi yansıtan, geçmişin izlerini taşıyan birer zaman kapsülleridir. Her kitap, bir dönemin, bir düşüncenin, bir akımın tanığıdır” ifadelerini kullandı.

Kitapların Hafızası Sahaflarda Yaşıyor3

Sahaflık, yalnızca kitap satmakla sınırlı bir iş değildir, aynı zamanda kültürel mirası koruma sorumluluğu taşıyan bir meslek olarak öne çıkar. Demir, sahaflık ile ilgili şöyle konuştu:

“Birçok insan, kitapları sadece birer nesne olarak görür. Oysa kitaplar, insanlık tarihinin bir parçasıdır. Sahaflık, işte bu tarihi bir arada tutan ve koruyan bir meslek dalıdır.”

Kitaplarda bulunan altı çizili satırlar, içlerine yazılmış kişisel notlar, bazen de yıpranmış kapaklar, Demir’e göre, her biri birer iz bırakır ve bu izler, sahafların birer hafıza deposu olmasını sağlar.

Sahafların birer kültür elçisi olduğuna da dikkat çeken Demir, sahaflara olan ilginin azalması yönündeki görüşlere katılmadığını belirtti. Aksine, son yıllarda özellikle üniversite öğrencileri, araştırmacılar ve koleksiyon meraklıları tarafından sahaflara olan ilginin arttığını söyledi. “Dijital ortamda her şey mevcut olsa da, birçok bilgi eski kitaplarda hâlâ saklı. Sahaflar bu bilgilerin saklanmasında, yeni nesillere aktarılmasında kritik bir rol oynar” diyen Demir, dijitalleşmenin sahaflık kültürünü yok etmektense ona bir derinlik kattığını düşündüğünü belirtti.

Kitapların Hafızası Sahaflarda Yaşıyor1

Demir, özellikle gençlerin kitaplarla bağlarını güçlendirmeleri gerektiğini savunuyor. Bu doğrultuda, dükkânında okuma günleri, yazar söyleşileri ve kitap tanıtımları gibi etkinlikler düzenliyor. “Kitap sadece okunan bir materyal değil, aynı zamanda bir kültürün taşıyıcısıdır. Bu yüzden gençlerimizin, okuma alışkanlıklarını güçlendirmeleri ve eski kitaplarla tanışmaları çok önemli” diyen Demir, gençlerin sahaflara olan ilgisini artırmak için çeşitli projelere imza atmayı sürdürüyor.

Sahaflar, yalnızca geçmişi korumakla kalmaz, aynı zamanda geçmişi bugüne taşıyan bir köprü vazifesi görür. Abdulselam Demir, sahaflığın bir kültür mirasını yaşatma sorumluluğunu üstlendiğini belirterek, bu mesleğin bir nevi kültürel hafızanın korunmasında önemli bir işlevi olduğunu kaydetti. Demir, “Kitaplar, zamanla sadece bir bilgi kaynağı olmaktan çıkar, birer anı, birer tarih parçasına dönüşür. Sahaflar, işte tam bu noktada devreye girer. Bizler, birer zaman yolcusuyuz; her kitabın içinde geçmişi bugüne taşıyan birer iz bırakıyoruz” dedi.

Muhabir: Sibel Bay