NECMETTİN KURUCU
Polinezyalı gezginler pusula veya başka herhangi bir denizcilik aleti olmadan yelken açtılar. Ancak yıldızları, dalgaları, akıntıları, bulutları, deniz yosunu kümelerini ve deniz kuşlarının uçuşlarını okuyarak Pasifik Okyanusu'nun geniş alanlarını geçmeyi ve kuzeyde Hawaii'den güneydoğuda Paskalya Adası'na ve güneydoğuda Yeni Zelanda'ya kadar yüzlerce adaya yerleşmeyi başardılar.
Kesin zaman çizelgesi uzun süredir tartışılıyor olsa da, Polinezya'daki büyük yayılma dalgasının M.S. 900 veya 950 civarında başladığı anlaşılıyor. Yön bulucu olarak da adlandırılan gezginler, Cook Adaları'nı, Society Adaları'nı ve Marquesas Adaları'nı hızla keşfettiler ve çok geçmeden Hawaii Adaları'na keşfettiler. Yaklaşık 1250 yılına gelindiğinde ise Yeni Zelanda'ya ulaştılar. Polinezyalı gezginler Pasifik Okyanusu'nun en az 10 milyon mil karelik alanını araştırmışlar ve 1000'den fazla adanın yerini tespit etmişlerdir. Genetik kanıtlar bu iddiayı desteklemektedir.
DNA Kalıntıları Ortaya Çıktı
2020 yılında yapılan bir araştırma, birden fazla adadaki Polinezyalıların Güney Amerikalı yerlilerden az miktarda DNA taşıdıklarını ve temas anının muhtemelen yaklaşık 800 yıl önce yani dönemin en iyi Avrupalı denizcileri olan Vikinglerin karaya çıkışından kısa bir süre sonra geldiğini ortaya çıkardı. Arkeologlar aynı şekilde Kolomb öncesi Polinezya bölgelerinde her ikisi de Güney Amerika bitkisi olan şişe su kabakları ve tatlı patates kalıntılarını buldular.
Polinezyalıların başarılarını kaydedecek bir yazı sistemi yoktu. Örneğin Hawaiili yerleşimcilerin 2.500 mil uzaktaki Tahiti'den nasıl geldiklerini anlatan hikayeleri sözlü olarak aktardılar.
Güney Amerika anakarasına ve muhtemelen Kuzey Amerika'ya da Kristof Kolomb'dan çok önce ulaştıklarına dair kanıtlar ise denizcilerin keşfini desteklemeye devam etmiş oluyor.
