Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Harika Özkaya Yurttadur, özellikle kadınlarda sık görülen lipödemin klasik kilo alımından farklı olarak ağrılı yağ birikimiyle seyrettiğini belirtti.
Yurttadur, düşük karbonhidratlı ve anti-inflamatuar beslenme modellerinin semptomları hafifletip yaşam kalitesini artırabileceğini söyledi.
Bacaklar Zayıflamıyorsa Nedeni Lipödem Olabilir
Beslenme ve Diyet Uzmanı Harika Özkaya Yurttadur, kilo verme çabalarına rağmen bacaklarındaki ağrılı şişliklerin azalmadığını fark eden kadınların önemli bir kısmında lipödem bulunduğunu açıkladı.
Lipödemin, bacaklarda orantısız yağ birikimi ve ağrıyla seyreden kronik bir yağ dokusu hastalığı olduğuna değinen Yurttadur, “Kadınlarda erkeklere göre çok daha sık görülüyor ve çoğu zaman obezite ya da lenfödemle karıştırılıyor” dedi.
Lipödem Yaşam Kalitesini de Etkiliyor
Toplumda yeterince tanınmayan lipödemin, sadece fiziksel değil psikolojik ve sosyal açıdan da bireyleri etkilediğini belirten Dyt. Yurttadur, “Lipödemin tedavisinde en önemli hedef, iltihabı azaltmak, semptomları hafifletmek ve ilerlemeyi durdurmaktır” açıklamasını yaptı.
“Yapılan çalışmalar, enerji açığı oluşturulmasına rağmen lipödemli bireylerin yüzde 95’inde etkilenen bölgelerde yağ kaybının çok az olduğunu gösteriyor. Bu nedenle beslenme tedavisinin amacı sadece kilo kaybı değil; iltihabı azaltmak, ödemi hafifletmek ve genel refahı artırmaktır” dedi.
Akdeniz Diyeti ve Düşük Karbonhidrat Modeli
Yurttadur, lipödemli bireylerde düşük karbonhidratlı, anti-inflamatuar beslenme modellerinin semptomların hafiflemesine yardımcı olduğunu, “Bu diyetler, sistemik inflamasyonu azaltarak ağrının azalmasına, ödemin kontrolüne ve yaşam kalitesinin artmasına katkı sağlar” sözleriyle açıkladı.
Zeytinyağı, balık, taze sebze-meyveler, kuruyemişler ve tam tahıllarla zengin Akdeniz tarzı beslenme, inflamasyonu azaltıcı etkisiyle öne çıkıyor. Ayrıca son yıllarda yapılan araştırmalar, ketojenik diyetin lipödemde ağrı ve semptom yönetiminde etkili olabileceğini gösteriyor.
Diyet Listesinde Neler Olmalı?
Yurttadur, lipödemli bireyler için önerilen beslenme planını, "Zencefil, zerdeçal, sarımsak, yeşil çay, matcha, renkli sebze-meyveler, yaban mersini, böğürtlen, ıspanak, semizotu gibi antioksidanlar mutlaka diyette yer almalı. Rafine karbonhidratlar, beyaz unlu gıdalar, tatlılar ve işlenmiş yiyecekler ise uzak durulması gerekenler arasında” şeklinde özetledi.
Sağlıklı yağ kaynakları olarak zeytinyağı, avokado, ceviz, chia ve keten tohumu; protein için ise yumurta, balık, tavuk ve baklagiller öneriliyor.
Günlük 2-2,5 litre su tüketimi ve maydanoz, yeşil çay, ananas gibi doğal diüretikler de ödem kontrolüne yardımcı oluyor.
Takviyeler ve Egzersiz Tedaviyi Destekliyor
Yurttadur, bazı bireylerde süt ürünleri, gluten ve alkolün inflamasyonu artırabileceğini, bu nedenle dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
Ayrıca, hekim veya diyetisyen kontrolünde besin takviyelerinden destek alınabileceğini ifade etti.
Tedavide yalnızca beslenmenin yeterli olmadığını vurgulayan Yurttadur, “Lipödemin konservatif tedavisinde beslenme, egzersiz ve fizik tedavi birlikte yürütülmelidir. İltihabı azaltmak, dolaşımı desteklemek ve semptomları kontrol altına almak tedavinin asıl amacıdır” dedi.
Egzersizle Desteklenen Beslenme
Yurttadur, lipödemli bireylere manuel lenf drenajı, kompresyon giysileri ve yüzme, yürüyüş, yoga, pilates gibi düşük etkili egzersizleri önerdi.
“Bilimsel temelli anti-inflamatuar beslenme yaklaşımıyla lipödemin ilerlemesi yavaşlatılabilir, yaşam kalitesi belirgin şekilde artırılabilir” sözleriyle açıklamasını tamamladı.