Lupita Nyong’o bugün dünyanın en yetenekli oyuncularından biri olarak anılıyor.
Ama o bile kariyerinin ilk dönemlerinde sektörün ezberden yürüyen rol kalıplarına takılmış.
Üstelik bu, sıradan bir oyuncunun değil, “12 Yıllık Esaret (12 Years a Slave)” ile Oscar kazanmış bir yıldızın başına geliyor.
Nyong’o, CNN’e verdiği röportajda Oscar zaferinin ardından beklediği gibi yeni fırsatlarla değil, tuhaf bir tabloyla karşılaştığını söylüyor.
Çünkü Oscar’ı aldıktan sonraki aylarda kendisine arka arkaya “köle rolleri” teklif edilmiş.
Hollywood’un Değişmeyen Döngüsü
Ne yazık ki bu durum sadece Hollywood’a özgü bir saçmalık değil; dünyanın birçok ülkesinde, hatta Türkiye’de bile oyuncuların bir role “mahkum edilmesi” sık görülen bir refleks.
Bir oyuncu bir kez kötü adam mı oynadı? Evet, geçmiş olsun, artık o hep kötü adamdır.
Anne olur: sonsuza kadar anne rolleri.
Canavar olur: bir daha insan yüzü göremez.
Sanki oyunculuk tek bir kalıba sıkıştırılması gereken bir şeymiş gibi.
Nyong’o da yaşadığı bu tekrar eden düzeni “Çok hassas bir dönemdi” sözleriyle anlatıyor.
Nyong’o Kalıpları Kırmayı Başardı
Fakat Lupita Nyong’o’nun hikayesi tam da bu noktada bambaşka bir yöne evriliyor.
O, aldığı Oscar’ın gölgesinde sıkışmak yerine kariyerini çeşitlendirmeyi bilen güçlü bir oyuncu olduğunu kısa sürede kanıtladı.
Dışarıdan bakıldığında sanki bu dönüşümü “tereyağından kıl çeker gibi” gerçekleştirmiş gibi görünüyor; ancak perde arkasında ciddi zorluklar yaşadığı da bir gerçek.
Yine de, Oscar sonrası dönemi hızla başka rollere taşımayı başardı.
“Yıldız Savaşları: Güç Uyanıyor (Star Wars: The Force Awakens)”,
“Kara Panter (Black Panther)”,
“Orman Kitabı (The Jungle Book)”,
“Katwe Kraliçesi (Queen of Katwe)”,
“Biz (Us)” ve
“Sessiz Bir Yer: Birinci Gün (A Quiet Place: Day One)” gibi yapımlarda yer alarak kendisine biçilen kalıpların dışına çıktı.
Şimdilerde Christopher Nolan’ın “Odyssey” filminde rol alıyor, onu da henüz göremedik.
Sonuç Olarak
Lupita Nyong’o’nun yaşadıkları, Oscar kazanmanın bile sektördeki kalıp düşünceyi kırmaya yetmediğini kanıtlıyor.
Ancak Nyong’o’nun güçlü kariyer adımları gösteriyor ki yetenek, doğru zamanda doğru seçimlerle birleştiğinde bu döngüyü aşmak mümkün.
Onun örneği, tek tip rollere sıkıştırılan tüm oyuncular için önemli bir hatırlatma niteliğinde: Kalıplar kırılabilir, yeter ki oyuncu inatla yoluna devam etsin.