Oyuncu-yönetmen Mel Gibson, tartışmalı ama gişe rekorları kıran “Tutku: Hz. İsa’nın Çilesi”nin (The Passion of the Christ) devamı niteliğindeki projesi “Mesih’in Dirilişi” için hazırlıklarını hızlandırıyor.
Yıllardır yapımı sürekli ertelenen film, artık yalnızca bir devam filmi değil aynı zamanda iki bölümlük bir epik anlatıya dönüşmüş durumda.
Mart ve Mayıs 2027’de Sinemalarda
Lionsgate, “Mesih’in Dirilişi” (The Resurrection of the Christ) adlı filmin iki bölüm halinde vizyona gireceğini açıkladı.
İlk bölüm 26 Mart 2027’de, ikinci bölüm ise tam 40 gün sonra, yani 6 Mayıs 2027 Perşembe günü gösterime girecek.
Bu tarih seçimi, yalnızca sembolik değil; aynı zamanda hikayenin yapısıyla da birebir örtüşüyor. Gibson'ın dini temalara yaklaşımındaki titizlik, takvim tercihlerine bile yansımış durumda.
20 Yıllık Bekleyişin Sonu
2004’te yalnızca 30 milyon dolarlık mütevazı bir bütçeyle çekilen “Tutku: Hz. İsa’nın Çilesi”, 610 milyon doları aşan hasılatıyla bağımsız sinema tarihine damga vurmuştu.
O dönem hem övgüler hem de sert eleştiriler toplayan film, Mel Gibson’ın kariyerinde de dönüm noktası olmuştu.
Ve şimdi, neredeyse 20 yıl sonra, bu hikayenin devamı nihayet şekilleniyor.
Sürekli Ertelenen Bir Proje
“Diriliş”in yapım süreci adeta bir zaman tüneli gibi: önce 2023, sonra 2024 ve en son 2025 çekim tarihleri konuşuldu.
Gerçekleşmeyen planlar zincirinde en sonunda düğmeye basılıyor; çekimlerin önümüzdeki ay Roma’da başlaması bekleniyor.
Bu kadar gecikmenin arkasında elbette teknik sorunlardan çok senaryo tercihleri yatıyor.
Gibson, kardeşi Donal Gibson ve “Cesur Yürek”in (Braveheart) senaristi Randall Wallace ile birlikte çalışarak en az altı farklı senaryo taslağı oluşturdu.
Hangisinin perdeye yansıyacağı ise hala merak konusu.
Sanatsal Bir Dönüş mü?
Mel Gibson’ın bu yılki filmi “Uçuş Riski” eleştirmenlerden geçer not alamasa da, “Mesih’in Dirilişi” onun için yalnızca bir film değil, aynı zamanda kişisel bir anlatım alanı.
Bu nedenle proje, onun kariyerinde hem sinemasal hem de ruhsal bir “diriliş” olabilir.