Yaşam

Mona Lisa Etkisi: Ünlü Portre Gerçekte Bize Bakıyor mu?

Mona Lisa etkisi, izleyici nereye giderse gitsin portre bakışlarının sürekli ona yönelmiş gibi görünmesini sağlayan optik bir yanılsamadır.

Abone Ol

Mona Lisa’yı çevreleyen efsaneler, yüzyıllardır süregelen merak konularından biridir. Kimilerine göre ressam Leonardo da Vinci, kendi yüzünü model almıştır. Kimilerine göreyse tabloda eski metinlere gizli göndermeler bulunmaktadır. Hatta gözlerde saklı harf ve sayı kodları arayanlar bile olmuştur. Tüm bu söylentiler arasında en dikkat çeken olgu ise “Mona Lisa etkisi”dir.

Mona Lisa etkisi, bazı portrelerde izleyici nereye giderse gitsin, portrenin bakışlarının hâlâ ona yönelmiş gibi görünmesiyle ortaya çıkar. Bu etki uzun süredir bilinmesine rağmen, araştırmacılar tarafından nadiren incelenmiştir. Yine de, izleyici üzerinde oldukça güçlü bir etki yaratır ve merak uyandırır.

İlk bilimsel açıklamalardan biri, ikinci yüzyılda İskenderiyeli Batlamyus’un optik üzerine yazdığı çalışmalarda yer alır. On beşinci yüzyılda ise düşünür Nicolaus Cusanus, portrelerin herkese aynı anda baktığını belirterek bu etkiyi ayrıntılı biçimde ele almıştır.

Mona Lisa etkisini anlamak için portreleri üç boyutlu baş figürleriyle karşılaştırmak faydalıdır. Gerçek bir insan ya da bir büst birine bakıyorsa, izleyici yana kaydığında bakış yönü değişir ancak Mona Lisa tarzı portrelerde bu denge işlemez; izleyici nereye giderse gitsin, bakışlar sürekli ona yönelmiş gibi görünür.

Örneğin portre sağa bakıyorsa ve izleyici de sağa kayarsa, bakış da sağa hareket etmiş gibi algılanır. Bu nedenle bazı portreler izleyiciye doğrudan bakarken, bazıları ondan uzaklaşıyor gibi görünür.

Mona Lisa Etkisi Neden Kaynaklanır?

Mona Lisa etkisi, figürün baktığı yöne bağlı olmaktan öte, başın konumu ve tablonun eğimiyle ilgili geometrik bir düzenin sonucudur. Bu düzen, izleyicinin bakışı algılayışını yanıltır ve figürün doğrudan izleyiciye baktığı hissini yaratır. İzleyici portrenin neresinde durursa dursun bu etki ortaya çıkabilir.

Bakış yönünü ayırt etmek, sosyal yaşamda önemli bir rol oynar. Bir kişinin nereye baktığını anlamak, dikkatinin ve olası davranışlarının yönünü anlamamızı sağlar. Bu bağlamda iris kayma hipotezi, bakış yönünün göz çukuru içindeki iris ve gözbebeği konumuyla açıklanabileceğini öne sürer. İnsanlar, yaklaşık ±5 derecelik açı içindeki bakışları kendilerine yönelmiş olarak algılar. Buna “bakış konisi” denir. Bu küçük algısal yanılma, Mona Lisa etkisinin temelini oluşturur.

Mona Lisa Aslında Bize Bakıyor mu?

Mona Lisa etkisine örnek olarak, Rembrandt’ın 1634 tarihli Kadife Bereli Otoportresi, Frans Hals’in 1623’te yaptığı Gülen Şövalye ve Gustave Courbet’nin 1843 civarında tamamladığı Umutsuz Adam gösterilebilir.

Almanya’daki Bielefeld Üniversitesi araştırmacıları, Mona Lisa etkisinin doğrudan tablonun kendisinde test edilmediğini fark etti. Araştırmacılar Gernot Horstmann ve Sebastian Loth, 24 katılımcının tabloyu ekranda incelediği bir deney tasarladı. Katılımcılar, bakışların yöneldiğini düşündükleri noktaları işaretledi.

Analizlere göre, Mona Lisa’nın bakışı ortalama 15,4 derece sağa yöneliyordu. Katılımcıların çoğu, tablonun kendilerine değil yana baktığını düşündü. Yani teknik olarak, Mona Lisa aslında doğrudan izleyiciyi izlemiyor.

Mona Lisa etkisi başka birçok portrede de gözlemlenebilir ancak insanlar bu etkiyi özellikle Louvre’daki Mona Lisa tablosuna yakıştırır, dünyanın en ünlü tablosunun izleyiciye baktığını düşünmek, izleyici için hoş ve büyüleyici bir yanılsama yaratır.