Hollywood’da bazı filmler sessizce başlar ve sonra bir bakarsınız, kadro listesi Oscar’lı oyuncularla doludur.
Netflix’in merakla beklenen büyük yapımı “Here Comes the Flood”, (tahmini Türkçe adı: "Tufan Başlıyor") işte o filmlerden biri.
Brezilyalı usta yönetmen Fernando Meirelles, “Tanrı Kent” (City of God) ve “Arka Bahçe” (The Constant Gardener) ile yakaladığı sinema dilini bu kez suç, ihanet ve entrikayla harmanlıyor.
Soygunun Perde Arkasında Büyük Değişiklikler
Proje yıllar içinde adeta yeniden doğdu. 2021’de yönetmen koltuğunda Jason Bateman düşünülüyordu, Robert Downey Jr. ise başrol için masadaydı.
Ama zaman değişti, ekip de değişti. Tek değişmeyen Simon Kinberg’in kaleminden çıkan senaryo oldu.
Kinberg’in geçmişine bakarsak karışık bir tablo görüyoruz:
“Bay ve Bayan Smith”, “Sherlock Holmes” ve “X-Men: Geçmiş Günler Gelecek” gibi başarılı işlerin yanında, “Jumper” ve “Fantastik Dörtlü” gibi vasat filmler de var.
Yani çekimleri başlayan “Here Comes the Flood” ya büyük bir geri dönüş, ya da riskli bir kumar olacak.
Aldatma, İttifaklar ve Denzel Washington Faktörü
Film, “alışılmışın dışında bir soygun hikayesi” olarak tanımlanıyor.
Bir banka görevlisi, bir veznedar ve usta bir hırsızın yolları; yalanların, sahte dostlukların ve çok katmanlı ihanetlerin içinde kesişiyor.
Tüm bunlar Meirelles’in görsel anlatım gücüyle birleşince, ortaya yavaş ama derin ilerleyen bir suç gerilimi çıkacak gibi duruyor.
Ve işin içinde Denzel Washington varsa, izleyici de zaten ikna olmuş demektir.
Yanında genç kuşağın dikkat çeken ismi Daisy Edgar-Jones, bir başka sürpriz ise Robert Pattinson’ın yeni eklemlenmesi.
Sonuç Olarak
“Here Comes the Flood”, sadece bir soygun filmi değil; aynı zamanda Fernando Meirelles’in uzun süredir tür filmlerinden uzak kalan kariyerine dönüş projesi.
Eğer senaryo bu kez sağlam şekillendiyse, Netflix bir prestij filmiyle değil, yeni bir kült soygun klasiğiyle geri dönebilir.




