Selahattin Solak, çocukluk yıllarından beri sanatla iç içe geçmiş bir hayat sürüyor. Tam 50 yılı aşkın bir süre boyunca resim sanatına olan bağlılığını sürdüren Solak, işini severek yapmanın sadece bir meslek değil, aynı zamanda ruhsal bir zenginlik olduğuna inanıyor.
Sanatın, psikolojik anlamda insana sunduğu değeri vurgulayan Solak, "Sanat, bedeni ve zihni bir araya getiren, ruhsal bir denge oluşturan bir terapi aracıdır" dedi. Resim yapmanın sadece tuvale renklerin aktarılması değil, aynı zamanda içsel bir yolculuk olduğuna inanan sanatçı, işini tutkuyla yapmanın kendisini her anlamda olumlu bir şekilde etkilediğini dile getiriyor.
Sanat Ruhsal Derinliği Artırır
Selahattin Solak, Türkiye'deki sanat algısına da değinerek, "Ülkemizin sanata olan bakış açısı maalesef geriliyor. Sanata yeterince değer verilmiyor ve bu durum, sanatçıların yaratıcılığını kısıtlıyor. Oysa sanat, bir toplumun kültürel zenginliğini ve ruhsal derinliğini artırır" şeklinde konuşuyor. Sanatın toplum üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çeken Sulak, gençlere sanatla uğraşmayı teşvik ediyor.” dedi.
"Gençlere sanatla uğraşmayı öneriyorum" diyen Selahattin Solak, sadece resim çizmenin değil, her türlü sanat dalıyla ilgilenmenin bireyin ruhsal sağlığına katkıda bulunduğunu belirtiyor. "Sanat, kötülükten korur. Çevrenizi ve hayata bakış açınızı genişletir. Sanatın psikolojik anlamda çok fazla yararı vardır. İnsanı beden ve zihin olarak rahatlatır. Renklerin ve formların dünyasında kaybolmak, ruhu dinlendirir ve insanın içsel yolculuğunu güçlendirir" diyerek sanatın terapötik etkilerine vurgu yaptı.
Selahattin Solak, 50 yılı aşkın süredir devam eden sanat yolculuğunda, işini severek yapmanın ve sanatın psikolojik anlamda sağladığı derin değeri keşfetmenin ne kadar önemli olduğunu vurgularken, Sulak'ın resim atölyesinde geçirdiği yıllar, sadece tuvalde değil, aynı zamanda ruhsal bir serüvene dönüşmüş durumda. Sanatın, insanın içsel dünyasına dokunan bir güç olduğunu ve bu gücün, toplumsal bir dönüşümü de beraberinde getirebileceğini hatırlatan Selahattin Solak, genç nesillere sanatın büyülü dünyasında yer almalarını öneriyor.
Selahattin Solak, çocukluğundan beri resme olan ilgisini şu sözlerle anlatıyor: "Küçük yaşlarımda resimle tanıştım ve o günden beri bu sanata aşığım. Büyüklerim, 'Sen ressam olacaksın' dediklerinde, içimdeki tutkunun ne kadar güçlü olduğunu fark ettim. Bugün geldiğim noktada, 50 senemi resme adayarak geçirdim ve bu süreçte işimi severek yapmanın ne kadar önemli olduğunu öğrendim."
Selahattin Solak, sanatın toplum içindeki yerine dikkat çekerek, ülkemizin sanata bakış açısının giderek gerilediğine dikkat çekerek, "Sanata olan bu olumsuz bakış açısı, sanatçıları ve eserlerini anlamamızı engelliyor. Oysa sanat, bir toplumun ruhunu yansıtan önemli bir aynadır. Sanata güzel bakmak, kültürümüze ve insanlarımıza değer katmak demektir. Sanat, kötülükten korur. Çevrenizi ve hayata bakış açınızı genişletir. Sanat, sadece bir tuval üzerine çizilen resimlerle sınırlı değildir. Müzik, dans, tiyatro gibi birçok alan gençlerin iç dünyalarını zenginleştirebilir. Sanat, psikolojik anlamda da büyük fayda sağlar. İnsanı beden ve zihin olarak rahatlatır" diyerek gençleri sanatın kucaklayıcı dünyasına davet etti.
Sanat Zulmün Karşısında Durmanın Yoludur
Selahattin Solak, resim sanatının bir dil olduğuna inanıyor ve bu dili kullanarak insanların görmemesi gereken, ancak görmezden gelinemeyecek gerçeklere odaklanıyor. "Resim, duyguların ve düşüncelerin bir tuval üzerine aktarılmasında güçlü bir araçtır. Sanat, zulmün ve toplumsal haksızlıkların karşısında durmanın, duyarlılığı artırmanın bir yoludur" diyor.
Solak, eserlerinde soyut ifadelerle çoğu zaman zorlu konulara dokunarak izleyiciyi düşünmeye sevk ediyor. Bir ressam olarak, dünyada yaşanan zulmü ve toplumsal olayları resimlerindeki sembollerle ifade ederek, insanların bu gerçekliklere duyarlılıkla yaklaşmasını amaçlıyor.
Toplumsal adaletin sağlanması için sanatın önemine vurgu yapan Solak, "Resim, birleştirici bir güçtür. İnsanları duygusal bir seviyede bir araya getirir, ortak bir anlayış oluşturur. Bu da toplumsal sorunlara karşı ortak bir çözüm bulma yolunda adım atmamıza olanak tanır" dedi.
Selahattin Solak'ın eserleri, resmin sadece estetik bir ifade aracı olmanın ötesinde, aynı zamanda bir protesto ve değişim çağrısı olduğunu gösteriyor. Sanatın, duyarlılığı artırarak toplumsal olaylara karşı bir tepki meydana getirebileceğini ve insanları bir araya getirerek çözüm odaklı düşünmeye sevk edebileceğini savunan Sulak, genç sanatçılara da çağrıda bulunarak sanatlarını toplumsal olaylara adamalarını öneriyor.
