Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Tülin Gökmen Yıldırım, anne sütünün hem anneler hem de bebekler için hayati öneme sahip olduğunu belirtti.
Yıldırım, “Anne sütü sadece bir besin değil, aynı zamanda duygusal bağ kurmanın en güçlü aracıdır. Bebeğin ruhsal gelişimini destekler, anneyle arasında bir şefkat köprüsü kurar. Bu bebekler ileride daha kendine güvenli bireyler oluyor” ifadelerini kullandı.
Her yıl 1-7 Ağustos tarihleri arasında kutlanan Dünya Emzirme Haftası dolayısıyla açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yıldırım, Türkiye’nin emzirmeyi yaygınlaştırmak adına birçok girişimde bulunduğunu kaydederek, "UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütü'nün desteğiyle emzirmenin önemi dünya genelinde vurgulanıyor.
Ülkemizde de anne sütünü teşvik eden çeşitli eğitimler veriliyor. Yeni doğan bir bebeğin en doğal hakkı, anne sütüdür. Hayata gözlerini açar açmaz alabileceği en değerli şey budur" dedi.
"Anne Sütü Eşsiz Bir Nimettir"
Anne adaylarının doğum öncesinde bilgilendirilmesinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Yıldırım, “Emzirmeye daha başlamadan önce bazı anneler isteksiz olabiliyor. Bu noktada hamilelik sürecinde doğru bilgilendirme yapılmalı.
Anne sütü, bir bebek için paha biçilmez bir hazinedir. Hayat boyu sürecek faydaları göz önünde bulundurulduğunda bu bilinç doğumdan önce oluşturulmalı” dedi.
“Sıvı Alımı Süt Üretimini Destekler”
Halk arasında dolaşan bazı yanlış bilgilere de açıklık getiren Yıldırım, “Bazı anneler kalori alımını artırmanın ya da şekerli yiyecekler tüketmenin sütü çoğaltacağını düşünüyor. Oysa yeterli sıvı tüketimi en doğru yöntemdir.
Kaloriyi artırmaya gerek yok. Ayrıca her annenin alabileceği ilaçlar farklıdır, bu yüzden dikkatli olunmalı. Sigara alışkanlığı olan annelerin ise bu bağımlılığı bırakması şart.
Emzirme konusunda da yaygın yanlışlardan biri, ‘3 saatte bir’ kuralıdır. Oysa bebek ne zaman isterse, o zaman emzirilmeli. Gece-gündüz ayrımı olmadan, doğru teknikle sık sık emzirmek gerekir” diye konuştu.
Yıldırım, hastanelerinde görev yapan emzirme danışmanı hemşirelerle annelere destek verdiklerini, sosyal pediatri polikliniğiyle de başarılı sonuçlar elde ettiklerini aktararak, “Emzirmeyi bırakan bebekler bile tekrar anne sütüne dönebiliyor. Sütü kesilen annelerde, doğru yönlendirmeyle yeniden süt üretimi başlayabiliyor” açıklamasını yaptı.
"Anne Sütü Hem Bebeği Hem Anneyi Hastalıklara Karşı Koruyor"
Anne sütüyle beslenen bebeklerin bağışıklık sisteminin daha güçlü olduğunu vurgulayan Yıldırım, emzirmenin anne sağlığı açısından da ciddi faydalar sağladığını söyledi.
“Obezite ve fazla kilo alma sorunu, emzirilen bebeklerde çok daha az görülüyor. Ayrıca kalp-damar hastalıkları, bazı kanser türleri, diyabet gibi birçok hastalıkta da risk daha düşük. Emziren annelerde de meme ve yumurtalık kanseri gibi hastalıklara yakalanma oranı düşüyor” diyen Yıldırım, anne sütünün sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal gelişim açısından da önemli olduğunu yineleyerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Çok değerli bir hazine. Sadece sağlık için değil, bebeğin duygusal alanda da desteklenmesine yol açıyor. Anne ile bebek arasında bir şefkat köprüsü oluşturuyor. Bu bebekleri ileride kendilerine güvenli bireyler olarak görüyoruz.”