Uzun yıllar sedef hastalığıyla başa çıkmaya çalışan 28 yaşındaki Murat Ustutar'a hiçbir tedavi çözüm olmadı. Dr. Sena İnal Aptoula'nın uyguladığı biyolojik tedaviyle, sedef hastalığıyla uzun yıllar mücadele eden Murat Ustutar'ı kısa sürede iyileşti.

Uzun Süre Mücadele Edilen Sedef, Kontrol Altına Alındı

28 yaşındaki Murat Ustutar, yıllarca denediği tedavi yöntemlerinden sonuç alamadıktan sonra, Özel bir Hastane'de Dermatoloji Uzmanı olan Dr. Sena İnal Aptoula'nın uyguladığı biyolojik tedaviyle sağlığına kavuştu. 

Ustutar, sedef hastalığının hem fiziksel hem de duygusal açıdan zorlayıcı olduğunu belirterek, tedavi sürecinin başından sonuna kadar büyük bir iyileşme yaşadığını ifade etti.

Sedefin Psikolojik Yükü: Toplumdan Dışlanma

Ustutar, sedefin sadece vücutta yarattığı kaşıntı ve yanma hissiyle değil, aynı zamanda toplumsal dışlanma ve umutsuzlukla da zorlayıcı bir mücadele olduğunu belirtti. 

İnsanların bu hastalığın bulaşıcı olduğunu düşünerek ona karşı mesafeli durmaları, Ustutar’ın psikolojik olarak da zorlanmasına neden olmuştu. Ancak, doğru tedavi ve Dr. Aptoula’nın desteğiyle bu olumsuz durum sona erdi.

"Sedef Bulaşıcı Değil, Ama Psikolojik Yükü Ağır"

Dermatoloji Uzmanı Dr. Sena İnal Aptoula, sedefin bulaşıcı olmadığını ve insanların genellikle yanlış bir şekilde bu hastalığı bulaşıcı zannederek, hastalığa sahip olanları dışlayabildiğini belirtti. 

Ayrıca, hastalığın sadece ciltte değil, eklemler ve iç organlarda da etkiler oluşturabileceğini de hatırlattı.

En Kıskanç 3 Burç: Aşkı Paylaşamayan Burçlar En Kıskanç 3 Burç: Aşkı Paylaşamayan Burçlar

Dr. Aptoula, biyolojik ajanlarla hastalığı kontrol altına almanın mümkün olduğunu vurguladı.

Kısa Sürede Tam İyileşme: “Bebek Gibi Oldum”

Murat Ustutar, Dr. Aptoula ile tanıştıktan bir ay içinde sedef hastalığından tamamen kurtulduğunu ve vücudunda hiçbir leke kalmadığını söyledi. 

Hastalığının kontrol altına alınmasıyla birlikte, kendini yeniden sağlıklı ve huzurlu hissettiğini belirterek, “O zorlu mücadele şu an mutlulukla son buldu” dedi.

Kaynak: DHA