AHMET MERT DOKUZOĞLU
13 yıllık profesyonel futbolculuk, 7 yıl sportif direktörlük ve 5 yıldır da teknik direktörlük görevini yürüten deneyimli teknik direktör Serkan Özbalta, Ostim Radyo'da Atila Kiper ile Futbol programına konuk oldu ve Ticari Hayat Gazetesi'ne de özel açıklamalarda bulundu.
Serkan Özbalta Kariyeri
İşte, Teknik Direktör Serkan Özbalta'nın kariyerinden satır başları...
"13 sene profesyonel futbol oynadım. Gençlerbirliği futbol okulunda futbola başlayıp, altyapısında yetişip, 7 yılın sonunda bir 2. Lig kulübüne gidip profesyonel oldum. Altay, Kayseri Erciyesspor, Giresunspor gibi çeşitli semt ve il takımlarında profesyonel liglerin her kategorisinde futbol oynadım. Keçiörengücü kulübümüzün başkanı Sedat Tahiroğlu’nun davetiyle futbolcu ve daha sonra sportif direktör olarak Keçiörengücü’ne gittim. 7 seneye yakın sportif direktör görevimden sonra yine Sedat Tahiroğlu başkanın desteği ve önermesiyle teknik direktörlüğe başladım. Kolej havası olan, ödemelerin gününde yattığı, oyuncu yetiştirme misyonu olan ve her zaman play-off hedefinde olan bir takımda görev verdiler bana.
2. Lig’de Sakaryaspor, Samsunspor gibi şehir takımlarının olduğu ligde şampiyonluğumuz var. TFF 1. Lig’de de görevimiz devam etti. Sonra Manisa FK’dan bir proje oluşması sonucunda oraya gittim ve 35 yıl sonra Türkiye’de namağlup şampiyonluk gören bir takım olduk. Altay’da kısa ve başarılı bir dönem taraftar bizi bağrına bastı 7 maçta 11 puan, sonra Hatayspor’da istatistiklerde birinci olan ama netice alamayan bir takımdık ve Sakaryaspor dönemlerim oldu. Şu an sağlıklı ve steril bir ortam olan kulüplere gitmeyi düşünüyoruz, bekliyoruz." dedi.
"Kırılma Anlarında Kararlılık Gösterilirse Ağrı Eşiği Geçilir"
Başarılı teknik adam Özbalta, yönetim-teknik direktör ilişkisinden bahsetti. Özbalta, "Hatayı en az yapan kulüpler kazanıyor. Kurumsal yapısıyla hocasını destekleyen, kültürel bir bakış açısı olan kulüplerin çoğunun şampiyon olduğunu gözlemledim. 7 yıl sportif direktörlük ve 5 yıllık teknik direktörlük dönemimde de bunu gördüm. Sabır ortamı yok. Teknik adamlar yüzde yüz haklıdır demiyoruz ama yönetim kurullarıyla yapılan bir evlilik olduğunu düşünüyorum. Her iki tarafında istekleri oluyor, anlayış göstermek zorundalar karşılıklı. Teknik adamlar yönetimlerin işçisidir ve güzel bir ortam sunulmalı diye düşünüyorum. İnsanlar sosyal medya yüzünden sürekli aksiyon isteniyor ve sağlıksız bir durum yaratıyor bu. Futbolcular teknik adamın karaktere yapısıyla kendilerini yarı yolda bırakmamasını ve teknik donanıma ne kadar sahip olduğuna bakar.
Keçiörengücü’nde şampiyon olduğumuz sene ilk 5 hafta sonunda 5 puanımız vardı. Başkana da işlerin yolunda gitmediğini söyledim, kendisi bana oynanan oyundan memnun olduğunu ve takımın başında kalmamız gerektiğini söyledi. Sezon sonunda ilk 5 haftada 2 mağlubiyeti olan takım, geri kalan 29 haftada 2 mağlubiyet alarak şampiyon oldu. Teknik direktörün iletişimi, kişiliği, sosyolojik çevreyle uyumu, teknik ve taktik donanımına bakılarak doğru tercih yapılırsa ve kırılma anlarında kararlılık gösterirse yönetimler, ağrı eşiği geçilecektir diye düşünüyorum. Yönetimler aslında bir teknik direktörü getirdiğinde kendilerini takdir eder. Sonuçta saydığım özellikler dikkate alınarak teknik direktörler göreve getiriliyor ve işler kötüye gittiğinde durun bir dakika hocayı biz getirdik, nasıl futbol oynatacağını biliyoruz demeleri lazım. Taraftarlarında en küçük bir başarısızlıkta yönetimi başkanı istifaya davet etmemeleri lazım, sonuçta onlar da insan ve domino etkisiyle etkilenip teknik direktöre yansıtabilir bu durumu." açıklamalarını yaptı.
Ankara Futboluna Dair
Serkan Özbalta, Ankara kulüpleriyle ilgili de açıklamalar yaptı. Özbalta, şu ifadeleri kullandı:
Gençlerbirliği’nde Başkan Niyazi Akdaş, yönetim ve Serkan Aydın’ın yaptığı işler ortada. Önceden de tanıdığım ama pro lisans eğitimimde de beraber olduğumuz Sinan Kaloğlu hocamız gerçekten karakterli, dürüst, alçakgönüllü, olaya gerçekçi bakan ve işini düzgün yapan bir teknik direktör. Geçen sezon zor bir görev üstlendi ve şampiyonluğa oynayan takımlarla son 7 hafta oynadılar. Bu sene de hem genç hem karakterli ve ligimizi bilen oyuncularla takım kurdular. Kaleci Ertuğrul da üst seviyeye çıkabilecek bir yeteneğe sahip, yolu açık olsun.
Rahmetli İlhan Cavcav ve Ahmet Canatan, Cem hoca gibi değerli isimler vardı. Biz altyapıya Anıttepe’de başlamıştık. Beştepe’deki tesisler henüz yoktu. Sonra PAF takımla idmanlara çıktığımızda bize de çim saha tahsis etmişlerdi. Şu an beş yıldız konforunda tesisleriyle insan Süper Lig’de yeniden görmek istiyor. Tesislerinden, spor lisesine kadar harika işler var ve başarı gelecek. Keçiörengücü’nün de çim sahaları müthiş olmuş. Ankaragücü de çok büyük bir camia, her futbolcunun oynamak isteyebileceği taraftarıyla büyük bir takım. Stadyumda tüyleri diken diken eden bir atmosfer oluyor. 113 yıllık bir tarihi var ve kolay elde edilmiyor.