SİBEL BAY

45 yaşında olan üç çocuk babası Mustafa Aktaş, ağabeyinin mesleği olan dondurmacılıkta, ilk başladığı yer olan Ankara’nın Mamak ilçesinde yer alan Gevaş caddesinde 20 yılını tamamladı.

Seyyar Olarak Başladı

23 yıl önce memleketi Niğde’den Ankara’ya gelen Mustafa Aktaş, dondurma sektörüne seyyar arabası ile başladığını belirtti. İlk başladığı yıllarda bir yandan da hem Pazar hem de pastanelere dondurma dağıtımı yapan Aktaş, mücadelesi ve azmi ile çalışarak kendi dükkânını açtı.

 “O dönemler şu an piyasa olan belli başlı dondurma markaları çok fazla yaygın değildi. O tür bilindik markalar yalnızca Ankara’nın çok lüks semtlerindeki dükkânlarda bulunuyordu. Dolayısıyla ekonomik durumu daha düşük olan semtlerde dondurma satışı yapmak daha değerliydi.”

Kayınvalidesinin Verdiği Bilezik ile Kirasını Ödedi

Seyyar dondurmacılıktan sonra küçük bir dükkân kiralayarak işlerine devam eden Aktaş, “İlk başladığım yıllarda eski bir dondurma yapma makinem ve eski bir dondurucum vardı. O dönem kira maliyetini bile karşılamakta güçlük çekiyordum. Hatta o dönem kayınvalidem kolundaki bileziği bana vererek dükkânımın kirasını ödememi sağladı. Sergilemiş olduğum mücadele o günlere dayanıyor ancak ben hala pes etmeden çalışmaya gayret gösteriyorum” dedi.

20 Yıldır Dondurma Üretiyor

Mevsimlik bir iş olan dondurmacılıkta yaz aylarında oldukça fazla tüketilen dondurmayı ilk başladığı günden beri kendisinin ürettiğini dile getiren Aktaş, dondurma yapmanın sanıldığı kadar kolay olmadığına dikkat çekti. Günlük yaklaşık 120 litre sütün alınarak önce kaynatma, sonra soğutma ve en son parça parça dondurma haline gelebilmesi için makine işleminden geçtiğini ifade eden Aktaş, 120 litrelik bir dondurmanın yaklaşık olarak 12 saatlik bir zaman gerektirdiğini söyledi ve şunları ekledi:

Edirne'de Kadınlar Baharı Dansla Karşıladı Edirne'de Kadınlar Baharı Dansla Karşıladı

Süt, şeker ve salep kullanarak dondurmayı yapıyoruz. Kullanılan bütün malzemelerin kalitesine çok dikkat ediyoruz. Esnaflık ve ticarette dürüstlük çok önemlidir. Kendi aileme ve çocuklarıma yediremeyeceğim hiçbir şeyi burada satmam. Çevredeki müşteriler de bunu bilir. Yaklaşık 20 yıldır herkes imalatını gerçekleştirmiş olduğum dondurmaları çok sever ve talep eder.”

“Çocuklarımın Bu Mesleği Devam Ettirmesini İstiyorum”

Esnaflık yapmanın birçok fedakârlık gerektirdiğini dile getiren Aktaş, “Dükkânımı sabah 7’de açıyor, gece 1’e doğru kapatıyorum. Hem özel günler hem de ailem ile çoğu zaman vakit geçiremiyorum. Çocuklarımı bile dondurma tezgâhlarında büyüttüm. Ancak esnaflığın güzel tarafları da bulunuyor. İnsanın kendi işini yapabilmesi başardığını hissettiriyor. Çocuklarımın işi öğrenmesini çok istiyorum. Zaman zaman onların da buraya gelmesini sağlayarak iş konusunda deneyim kazanmaları adına çabalıyorum. Benden sonra onların bu işi devam ettirmelerini ve daha da büyütmelerini temenni ediyorum” dedi.

20 Yıldır Aynı Mahallede Esnaflık Yapıyor

İlk başladığı günden beri yaklaşık 20 yıldır aynı caddede esnaflık yapan Aktaş, mahalleli ile oldukça iyi ilişkiler kurduğunu ve adeta aile gibi olduklarını ifade ederek şunları ekledi:

“Esnaflık diğer hiçbir alana benzemiyor. Öncelikle dürüstlük çok önemlidir. Bir yerde varlığınızı benimsetmeniz için hem dürüst hem de saygılı olmak gerekir. Böylelikle insanlar da size saygı gösterir. Biz burada müşteri ile alışveriş yapmakla kalmıyor, yeri geldiğinde herhangi bir sorun karşısında elimizden geleni yapıyor, üzüldüklerinde onlarla ağlayıp, sevindiklerinde ise onlarla birlikte gülüyoruz. Bizler küçük esnaflar olarak bize geleni asla geri çevirmeyiz. O an içerisinde ellerinde imkân olmazsa bile daha sonra ödemeleri için olanak sağlarız.”

Editör: Ersan AKBAŞ