Gözlerde geçmeyen kuruluk, ağızda sürekli susuzluk hissi ve açıklanamayan yorgunluk gibi belirtiler çoğu zaman günlük yaşamın olağan sorunları olarak görülse de, altta yatan neden Sjögren sendromu olabilir. Özellikle kadınlarda daha sık görülen otoimmün kökenli bu kronik hastalık, hem tükürük bezlerini hem de zamanla tüm vücut sistemlerini etkileyebilmektedir.
Sjögren sendromu, bağışıklık sisteminin normalde vücudu koruması gerekirken gözyaşı ve tükürük bezlerine saldırması sonucu ortaya çıkan kronik bir otoimmün hastalıktır. Bu durum, başta göz ve ağız olmak üzere vücudun nemli yüzeylerinde belirgin kuruluğa yol açar. Hastalık tek başına ortaya çıkabileceği gibi, romatoid artrit veya lupus gibi başka otoimmün hastalıklarla birlikte de görülebilmektedir. Erken tanı, yaşam kalitesini belirgin biçimde artırdığı için önemlidir.
Sjögren Sendromu Neden Ortaya Çıkar?
Sjögren sendromunun kesin nedeni bilinmemektedir fakat bağışıklık sisteminin denge mekanizmasının bozulması temel etken olarak kabul edilmektedir. Genetik yatkınlık, hormonal faktörler ve bazı çevresel tetikleyicilerin hastalığın gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir. Özellikle orta yaş ve üzerindeki kadınlarda daha sık görülmesi, hormonal etkinin önemini göstermektedir.

Sjögren Sendromunun Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın belirtileri yavaş gelişir ve çoğu zaman başka sağlık sorunlarıyla karıştırılabilir. En belirgin belirtiler bezlerin işlev kaybına bağlı kuruluk şikâyetleridir. Bunun dışında en sık görülen belirtiler şunlardır:
· Gözlerde yanma, batma ve kızarıklık
· Ağız kuruluğu ve yutma güçlüğü
· Diş çürüklerinde artış
· Uzun süren halsizlik ve eklem ağrıları
· Cilt kuruluğu
Sjögren Sendromu Vücudu Nasıl Etkiler?
Sjögren sendromu sadece göz ve ağızla sınırlı değildir. Uzun süreli seyir gösterdiğinde sistemik bir hastalık haline gelebilir. Eklem ağrıları, kas tutulumları ve iç organ etkilenmeleri bu nedenle ortaya çıkar. Hastalık süreci kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir.

Nasıl Tanı Konulur?
Sjögren sendromu tanısı, klinik bulguların dikkatli değerlendirilmesini gerektirir. Tek bir testle tanı konulması genellikle mümkün değildir. Kan testleri, göz ve tükürük bezlerine yönelik ölçümler ile gerektiğinde biyopsi birlikte değerlendirilir. Tanıda en sık kullanılan yöntemler şunlardır:
· Kan testleriyle otoimmün belirteçlerin incelenmesi
· Gözyaşı üretim testleri
· Tükürük bezi fonksiyon testleri
· Gerekli durumlarda doku örneklemesi
Sjögren Sendromunun Tedavisi Nasıldır?
Sjögren sendromunun kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Tedavinin temel amacı, belirtileri kontrol altına almak ve organ hasarını önlemektir. Tedavi planı, hastalığın şiddetine ve hangi sistemleri etkilediğine göre kişiye özel olarak düzenlenir. Tedavide genellikle kuruluğu azaltmaya yönelik destekler, bağışıklık sistemini düzenleyen ilaçlar ve düzenli tıbbi takip ön plandadır.
Günlük Yaşamda Nelere Dikkat Edilmeli?
Sjögren sendromu olan bireylerin göz ve ağız bakımını ihmal etmemesi, düzenli diş kontrolleri yaptırması ve yeterli sıvı tüketmesi hastalığın etkilerini azaltabilir. Bununla birlikte düzenli doktor kontrolleri, olası komplikasyonların erken fark edilmesini sağlar.




