Ankara’da 59 yıldır terzilik mesleğini sürdüren 74 yaşındaki Kadir Yiğit, çırak yetişmemesi nedeniyle mesleğin geleceğinden endişe duyduğunu belirtti. Terziliğe çocuk yaşta çırak olarak başladığını aktaran Yiğit, 1964 yılından bu yana mesleğini sürdürdüğünü ifade etti.
Yiğit, mesleğe sekiz yıl süren çıraklık eğitimiyle başladığını, askerlik sonrası kendi dükkânını açtığını ve yaklaşık yarım asırdır aynı handa çalışmaya devam ettiğini söyledi. Sağlığı elverdiği sürece işine devam etmekte kararlı olduğunu dile getirdi.
“Benden Sonra Bu Mesleği Devam Ettirecek Kimse Yok”
Yiğit, kendisinden sonra terzilik mesleğini devralacak kimsenin olmadığını belirterek, artık gençlerin bu tür zanaatlara ilgi göstermediğini vurguladı. Usta-çırak ilişkisinin zayıfladığını dile getiren Yiğit, “Maalesef çırak yok. Gençler sabır gerektiren mesleklerden uzak duruyor” dedi.
Çırak yetişmemesinin, yakın gelecekte mesleğin tamamen yok olmasına yol açabileceğini aktaran Yiğit, “Yaklaşık 5-10 yıl içinde belki de düğme dikecek bir terzi bulmak zorlaşacak” şeklinde konuştu.
“Çıraklık Eğitimi Hem Mesleki Hem Ahlaki Gelişim Sağlar”
Yiğit, geçmişte çıraklık eğitiminin yalnızca meslek öğrenimi değil, aynı zamanda terbiyeyi ve disiplini de kapsadığını ifade etti. Günümüzde ekonomik nedenlerin çırak bulmayı zorlaştırdığını belirten Yiğit, ailelerin ilk olarak “Ne kadar maaş alacak?” sorusunu sorduğunu aktardı. Oysa meslek öğrenmenin zaman ve sabır gerektirdiğini vurgulayan Yiğit, “Ben burada bir çocuğa sadece iş değil; sanat, terbiye ve iletişim eğitimi de veriyorum. Ancak ekonomik kaygılar, maneviyatın önüne geçmiş durumda” ifadelerini kullandı.
“Konfeksiyon Terzilikle Karıştırılmamalı”
Terzilik mesleğinin konfeksiyonla karıştırılmaması gerektiğini belirten Yiğit, konfeksiyon sektöründe çalışan kişilerin çoğunun ölçü alma, kesim ve dikiş bilgisi konusunda yetersiz olduğunu söyledi. Bu kişilerin genellikle yalnızca makinayla dikim yaptığını, ancak gerçek terziliğin bilgi, deneyim ve el becerisi gerektirdiğini aktardı.
“Kumaş Kalitesi Hem Sağlığı Hem Sonucu Etkiler”
Bazı kumaşların dikiş için uygun olmadığını belirten Yiğit, bu tür kumaşların overlok makinelerinde kesilemediğini, temizlik sırasında bozulduğunu ve ciltte rahatsızlık oluşturabildiğini ifade etti. Kalitesiz kumaşlarla çalışmak istemediğini dile getirdi.
Dükkânının bulunduğu handa geçmişte 450 dükkânın yüzde 80’inin terzi olduğunu belirten Yiğit, bugün yalnızca birkaç terzi kaldığını söyledi. Ankara’nın terzilik açısından bir merkez olduğunu aktaran Yiğit, bu geleneğin yok olmaya yüz tuttuğunu dile getirdi.
“Bu Mesleği Sürdürenler Artık Parmakla Gösterilecek”
Yiğit, yıllar boyunca meslekte büyük zorluklar yaşadığını, ancak günümüzde terziliği sürdüren az sayıda kişinin bu işin değerini daha çok hissedeceğini ifade ederek, “Şu an bu işi sürdürenler kıymet görecek. Çünkü nitelikli terzi sayısı azalıyor” dedi.