ABD Başkanı Donald Trump'ın tarifelerle başlattığı ticaret savaşı küresel piyasaları etkilemeyi sürdürüyor. Yatırımcılar, ABD ve Avro Bölgesi'nde bugün açıklanacak olan büyüme verilerine odaklanırken, dünya genelindeki ekonomik veriler ve jeopolitik gelişmeler piyasaların seyrini şekillendiriyor.
Trump yönetiminin ticaret politikalarının oluşturduğu belirsizlik ortamı, küresel büyüme beklentilerinde aşağı yönlü riskleri artırıyor. Özellikle Çin ve ABD arasındaki gerilim, küresel ticaretin yönünü etkilerken, Trump'ın 2 Nisan’da açıkladığı yeni tarifeler, karşılıklı misillemeleri tetikledi. Bu adımlar, müzakere sürecinde kısa süreli iyimserlik yaratsa da, uzun vadede ekonomik yavaşlamaya ilişkin endişeleri ortadan kaldırmış değil.
Son dönemde uluslararası ekonomi zirvelerinde öne çıkan "belirsizlik" kavramı, yatırımcıların daha temkinli hareket etmesine yol açıyor. Çin ile ABD arasında henüz doğrudan bir görüşme olmaması ve Trump’ın Fed Başkanı Jerome Powell'a yönelik açıklamaları da piyasa stresini artıran faktörler arasında.
Bugün ABD ve Avro Bölgesi’nden gelecek ilk çeyrek büyüme verileri yatırımcıların radarına girdi. Uzmanlar, bu verilerin, tarifelerin ekonomi üzerindeki etkilerine dair önemli ipuçları vereceğini belirtiyor. Beklentiler, ABD ekonomisinde yüzde 0,2’lik bir daralma yaşanacağı, Avro Bölgesi’nde ise yüzde 0,2 oranında bir büyüme olacağı yönünde.
Trump ise açıklamalarında gümrük vergileriyle ilgili kararlılığını sürdürdü. “Çin’e uyguladığım gümrük vergileriyle dünya tarihindeki en büyük iş hırsızlığına son veriyoruz” diyen Trump, "Artık hiçbir ülke ABD’yi gümrük tarifeleriyle istismar edemez" ifadelerini kullandı.
Ayrıca yerli otomobil üreticilerine yönelik geçici destek kararını, "Sadece kısa vadeli bir yardım, parça temin edemezlerse onları cezalandırmak istemiyoruz" sözleriyle savundu. Hindistan ile yürütülen ticaret müzakerelerinin de "harika" geçtiğini ve anlaşma ihtimalinin yüksek olduğunu dile getirdi.
ABD ekonomisinde mart ayında mal ticareti açığı yüzde 9,6 artarak 162 milyar dolara ulaşırken, bu rakam tarihi bir rekor olarak kayıtlara geçti. Tahvil piyasalarında alımlar hız kazanırken, 10 yıllık tahvil faizleri yedi gün üst üste düşerek yüzde 4,17 seviyesine indi. Dolar endeksi ise yüzde 0,1 yükselerek 99,3 oldu.
Altının ons fiyatı ise ABD'deki müzakere gelişmeleri ve doların değer kazanmasıyla düşüş gösterdi. Dün yüzde 0,8 gerileyen ons altın, şu sıralar yüzde 0,2 azalışla 3.310 dolardan işlem görüyor. Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 0,9 düşüşle 62,5 dolar seviyelerine geriledi. ABD borsalarında ise dün S&P 500 yüzde 0,58, Nasdaq yüzde 0,55 ve Dow Jones yüzde 0,75 oranında değer kazandı. Ancak yeni güne vadeli işlemlerde düşüşle başlandı.
Analistler, bugün Microsoft ve Meta'nın ilk çeyrek finansal sonuçlarının açıklanacağını ve bu sonuçların piyasada dalgalanmaya neden olabileceğini belirtti.
Avrupa tarafında da Fransa dışındaki borsalarda dün yükseliş gözlemlendi. Gözler bugün açıklanacak Avro Bölgesi ve Almanya büyüme verilerine çevrildi. Yatırımcılar, ticaret müzakerelerine dair iyimserliği fiyatlarken, jeopolitik gelişmeler de gündemdeki yerini koruyor. BMGK’da Ukrayna’daki gelişmeler ele alınırken, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, “Bu nedenle, Başkan Putin’e sesleniyorum: Ateşkes. Ateşkes. Ateşkes” çağrısıyla dikkat çekti.
AB Komisyonu'nun açıkladığı ekonomik güven endeksi ise nisanda hem Avrupa Birliği’nde hem de Avro Bölgesi’nde düşüş gösterdi. Avro Bölgesi’nde endeks 93,6 seviyesine gerileyerek beklentilerin altında kaldı.
28 Nisan’da İspanya, Portekiz ve Fransa’nın bazı bölgelerinde yaşanan elektrik kesintisi ise bölgedeki enerji altyapısını ve dayanıklılığı yeniden tartışmaya açtı. Dün, Almanya DAX 40 yüzde 0,69, İtalya FTSE MIB 30 yüzde 1,09, İngiltere FTSE 100 yüzde 0,55 değer kazanırken, Fransa CAC 40 yüzde 0,24 geriledi.
Asya piyasalarında ise Çin verilerinin beklentilerin altında kalması ve tarife gündeminin etkisiyle karışık bir görünüm hakimdi. Çin’de açıklanan imalat PMI verisi 49’a gerileyerek daralmaya işaret etti. Caixin verileri ise nispeten pozitif seyretti. Japonya'da sanayi üretimi ve perakende satışlar beklentileri karşılarken, Çin'deki olumsuz veri akışı hızlı teşvik çağrılarını beraberinde getirdi. Gün sonuna doğru Japonya’da Nikkei 225 yüzde 0,3 ve Hong Kong’da Hang Seng yüzde 0,1 yükseldi. Kospi yüzde 0,6 ve Şanghay Bileşik Endeksi yüzde 0,1 düşüş kaydetti.
Yurt içinde ise Borsa İstanbul'da satıcılı bir gün geride kaldı. BIST 100 endeksi günü yüzde 0,88 düşüşle 9.224,84 puandan tamamladı. VİOP’ta ise BIST 30 Nisan vadeli kontratlar akşam seansında yüzde 0,1 artış gösterdi.
Döviz cephesinde dolar/TL dün yüzde 0,1 artışla 38,47'den kapanırken, yeni günde 38,50 seviyelerinde işlem görüyor.
Öte yandan, Türkiye ile İtalya arasında gerçekleşen hükümetler arası zirvede, iki ülke arasında ticaret, uzay, kültür, sanayi ve savunma gibi pek çok alanda 11 anlaşma imzalandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İtalya Başbakanı Meloni’nin düzenlediği basın toplantısıyla duyurulan anlaşmalar, iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönemi işaret ediyor.
Bugün yurt içinde dış ticaret dengesi, yurt dışında ise ABD’den büyüme ve ADP istihdam verileri başta olmak üzere yoğun bir veri gündemi takip edilecek.
Analistler, BIST 100’de 9.200 ve 9.100 puan seviyelerinin destek, 9.300 ve 9.400 seviyelerinin ise direnç olarak öne çıktığını vurguluyor.