Türkiye’nin uluslararası dijital platformu tabii, yeni sezonunu “tabii ile evindesin, izlediğine değsin” temasıyla Rixos Tersane İstanbul’da düzenlenen görkemli bir etkinlikle tanıttı.
Etkinliğe; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, sanatçılar, yapımcılar, kültür-sanat ve spor camiasından isimler katıldı. Yeni sezon lansmanı, yalnızca bir yayın döneminin başlangıcı değil, aynı zamanda Türkiye’nin dijital kültür politikalarının bir yansıması olarak değerlendirildi.
“tabii, Türkiye’nin Dünyaya Açılan Kültürel Vitrinidir”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, etkinlikte yaptığı konuşmada, TRT’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye Yüzyılı” vizyonuna katkı sunan stratejik bir kurum olduğunu vurguladı. Duran, tabii’nin yalnızca bir dijital platform olmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin kültürel dünyasını uluslararası alana taşıyan bir mecra haline geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin özgün hikâyeleri tabii platformu içerisinde çok sayıda yapımla karşılık buluyor. Bu sıradan bir lansman değil; önemli bir kültürel misyonun temsili. Yapıtları gördükçe, bu emeğin ne kadar büyük bir anlam taşıdığını anlayacağız.”
Duran, yerelle evrenseli buluşturmanın, Türkiye’nin tarihsel ve kültürel kimliği açısından benzersiz bir tecrübe olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın da vurguladığı gibi Türkiye, doğu ile batının, kuzey ile güneyin birleştiği bir noktadadır. Bu konum, kültürün yeniden sentezlendiği bir merkezdir. Dolayısıyla biz, yerelle evrenseli bir araya getirmenin özgün bir deneyimini yaşıyoruz.”
“Kültürel Hegemonyaya Karşı Değer Temelli Bir Direniş”
Duran, küresel kültür endüstrisinin artık dijital mecralarda şekillendiğini hatırlatarak, tabii’nin bu alanda pasif bir izleyici değil, aktif bir kültürel üretici konumunda olduğunu ifade ederek,“Geçmişte sinema, televizyon ve basın aracılığıyla yürütülen kültürel dayatmalar, bugün dijital platformlar üzerinden devam ediyor. Ancak biz bu üretimlerin pasif alıcısı olamayız. Kendi değerlerimiz temelinde, insanlığı kucaklayan ürünler üretmek zorundayız. tabii bu anlamda sade bir dijital platform değil; hem meydan okuyan hem de kültürel direnişin sembolü olan bir girişimdir. ”dedi.
Duran ayrıca, dijital medyanın insanlığın ortak duygularını yeniden hatırlatacak bir alan haline gelmesi gerektiğini belirtti. Gazze’de yaşanan trajediye değinerek, insanlık vicdanının sanatsal yapıtlarla buluşması gerektiğini vurguladı ve konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gazze’de yaşanan soykırımı anlatan yapıtların bütün insanlığa hitap etmesi gerekiyor. Bugün aşırılıklardan beslenen, aile değerlerini yok sayan kültürel akımlara karşı durmamız gerekiyor. Bizim görevimiz, insanı merkezine alan, evrensel ama değerli bir kültür üretmek.”
“tabii Bir Platformdan Fazlasıdır”
TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, tabii’nin yalnızca dijital yayıncılığın bir parçası değil, aynı zamanda Türkiye’nin iletişim vizyonunun stratejik bir bileşeni olduğunu belirterek, “tabii, sadece bir platform değil; ortak bir hayalin, değer merkezli bir dijital mimarinin tezahürüdür. İçinde bulunduğumuz çağda, insanın ruhuna, kimliğine, aidiyetine dokunan içerik bulmak giderek zorlaşıyor. Biz bu eksikliği, insanın anlam arayışına rehberlik eden yapımlar üreterek kapatmayı hedefliyoruz.” dedi.
Sobacı, dijital içerik endüstrisindeki dönüşümün bireyi bir “istatistik”e dönüştürdüğünü belirterek bu durumu şu sözlerle eleştirdi:
“Küresel platformlarda artık ‘İnsan neye değer verir?’ sorusunun yerini ‘İnsan neden hoşlanır?’ sorusu aldı. Bu, insanı anlamaktan çok tüketici davranışına indirgenmiş bir yaklaşımın sonucudur. Dijital kültür, küresel ölçekte bir değersizleştirme ve hatta cinsiyetsizleştirme sürecine dönüşmüş durumda. tabii, bu eğilime karşı duruşun dijital ifadesidir.”
“Aileyi Korumak, Kültürel Bağı Güçlendirmektir”
2025’in “Aile Yılı” ilan edildiğini hatırlatan Sobacı, tabii’nin içerik stratejisinin de bu yaklaşımla uyumlu olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın ifade ettiği gibi, çocuklarımızı zararlı akımlardan, aile yapımızı sapkın ideolojilerden korumak hepimizin ortak sorumluluğudur. Biz de bu bilinçle, gerek geleneksel gerek dijital mecralarımızda aile dostu içeriklerin sayısını artırıyoruz. Aileyi ve toplumumuzu tahrip etmeye çalışan her türlü sapkınlığa karşı kültürel bir şerh düşüyoruz.”
Sobacı, tabii’nin küresel ölçekteki başarısına da değinerek, kısa sürede 13 milyon üyeye ulaştığını, 60’tan fazla orijinal yapım, 600 film ve dizi, 600 belgesel ve toplam 22 bin saati aşkın içerik ürettiklerini söyledi.
“Yeni Sezonda Özgün Yapımlar İzleyiciyle Buluşacak”
Yeni sezonda tabii izleyicileri, güçlü hikâyelere sahip yeni yapımlarla buluşacak. Başrollerinde Cansu Dere ve İbrahim Çelikkol’un yer aldığı “Binbir Gece Masalları”, Taner Ölmez, Caner Şahin ve Özge Özberk’in rol aldığı “İmam-ı Gazali”, Murat Yıldırım ve Hande Doğandemir’i bir araya getiren “Kara Kış”, Ertan Saban ile Dilan Çiçek Deniz’in başrollerini paylaştığı “Persona” yeni dönemin dikkat çeken projeleri arasında yer alıyor.
Ayrıca, “Yeşil Deniz Milenyum”, “Küçük Dahi İbn-i Sina” ve “Gassal” gibi sevilen yapımların yeni sezonları da izleyiciyle buluşacak. Platformun içerik portföyünde, UEFA Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi ve Konferans Ligi karşılaşmaları gibi prestijli spor yayınları da bulunacak.
“Kültürden Teknolojiye Uzanan Stratejik Bir Atılım”
Etkinlik, tabii’nin yalnızca bir yayın platformu değil, Türkiye’nin dijital dönüşüm vizyonunun kültürel yüzü olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Gecede sunulan görsel tasarımlar, yeni sezon tanıtım videoları, fragmanlar ve izleyici verileri, platformun hem estetik hem de teknolojik olarak yüksek bir üretim standardına ulaştığını gösterdi.
Etkinlik, sanatçıların, yapımcıların ve davetlilerin katıldığı aile fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
