Ankara’da, 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü kapsamında Türk Dil Kurumu (TDK) öncülüğünde gerçekleştirilen panelde, Türkçenin tarihsel gelişimi, kültürel değeri ve gelecekteki konumu kapsamlı biçimde ele alındı.
Etkinlikte, Türk dilinin Türk dünyasında ortak bir bağ oluşturmadaki rolü üzerinde duruldu.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Konferans Salonu’nda düzenlenen panele; Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs ile çok sayıda akademisyen ve davetli katıldı.
Panel boyunca Türk dilinin köklü geçmişi, taşıdığı kültürel miras ve dil birliği yönünde yürütülen çalışmalar ele alındı.
Dil, Kimliğin ve Kültürün Taşıyıcısıdır
Panelin açılış konuşmasını yapan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, dilin milletlerin varlığını sürdürebilmesinde temel bir unsur olduğunu ifade etti.
Türk dilinin farklı lehçeleriyle birlikte küresel ölçekte daha görünür hale geldiğini belirten Çam, Türk dünyasında atılan ortak adımların önemine dikkat çekti.
Çam, “Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi'nde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından gündeme getirilen ortak alfabe önerisi, Türk dünyası liderlerinden güçlü destek buldu. Bu, dil birliğini tesis etmek adına tarihi bir adımdır” şeklinde konuştu.
Bu sürecin, Türkçenin uluslararası alandaki konumunu daha da güçlendireceğini belirtti.
15 Aralık, Türk Dili için Simgesel Bir Tarih
Serdar Çam, 15 Aralık tarihinin, Orhun Yazıtlarını 1893 yılında ilk kez bilim dünyasına tanıtan dilbilimci Vilhelm Thomsen’in anısına ithaf edildiğini hatırlattı.
Bu tarihin Türk dili ailesi açısından özel bir anlam taşıdığını belirten Çam, “Türk dili, tarihi boyunca olduğu gibi, bundan sonra da insanlığa değerli katkılarda bulunacaktır. Bu dilin, barış ve huzur yolunda insanlığa katkı sağlaması, hepimizin ortak sorumluluğudur” şeklinde konuştu.
Türkçenin Küresel Konumu Güçlendirilmeli
Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Osman Mert ise konuşmasında, Türk dilinin lehçeler arasında farklılıklar barındırsa da ortak bir özü temsil ettiğini ifade etti.
Mert, “özümüzün, sözümüzün bir olduğunu” belirterek, Türkçenin gücüne vurgu yaptı.
“Türkçenin dünya dilleri arasındaki saygın yerini pekiştirmek, dijital çağda Türkiye’yi bilim ve teknoloji dili olarak daha da ileriye taşımak bizim en önemli hedefimizdir” diyen Mert, 15 Aralık’ın Türk dilinin gücünü hatırlatan ve pekiştiren bir gün olarak kabul edildiğini söyledi.
UNESCO Süreci ve Uluslararası İş Birliği
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nün kabul sürecine ilişkin detaylı bilgiler paylaştı.
Bu sürecin uzun soluklu görüşmeler ve bilimsel değerlendirmeler sonucunda şekillendiğini belirten Oğuz, Türk dili konuşan ülkelerle ortak bir anlayış geliştirildiğini söyledi.
Oğuz konuşmasının devamında, “Türk dilinin tarihi kültürlerarası yakınlaşma ve bilimsel değer açısından çok önemli bir yeri var. 15 Aralık’ı bu şekilde benimsemiş olmak, dilimizi daha geniş bir kitleye tanıtmanın ilk adımıdır” ifadelerine yer verdi.
Dil, Bir Milletin Saygınlığını Belirler
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs de konuşmasında, bir milletin uluslararası itibarı ile diline verdiği değer arasında güçlü bir bağ bulunduğunu belirtti.
Örs, “Türkçemizi koruyarak ve geliştirerek, uluslararası alanda sesimizi daha güçlü duyuracağız. Amacımız, dilimizi köklerinden koparmadan, geniş ailesinin tüm üyelerinin kimliklerini koruyarak ve dijital dönüşüme uyum sağlayarak geliştirmektir” dedi.
Dünya Türk Dili Ailesi Günü kapsamında düzenlenen panel, Türk dilinin tarihsel derinliğine ve kültürel gücüne dikkat çekerken, Türkçenin dünya çapında daha saygın bir konuma ulaşması için atılması gereken adımlara da ışık tuttu.
Etkinlik, Türk dilinin tanıtımı ve güçlendirilmesi yolunda önemli bir buluşma olarak değerlendirildi.




