Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), düşük gelirli ve gelişmekte olan ülkelerin borç yükünün son 20 yılda eşi benzeri görülmemiş seviyelere ulaştığını belirterek, bu durumun kalkınma hedeflerini olumsuz etkilediğine dikkat çekti.
Güney Afrika'nın Cape Town kentinde düzenlenecek G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısı öncesinde UNDP tarafından yayımlanan yeni analizde, borç kırılganlığı göstergelerinin alarm verici boyutlara ulaştığı vurgulandı. Rapora göre, birçok ülkenin borç yükü giderek ağırlaşıyor ve ekonomik istikrarı tehdit ediyor.
Şu anda 56 gelişmekte olan ülkede faiz ödemelerinin kamu gelirlerine oranı yüzde 10'u aşarken, bu seviyenin 10 yıl öncesine kıyasla iki katına çıktığı kaydedildi. Ayrıca, 17 ülkenin bütçelerinin yüzde 20’sini faiz ödemelerine ayırmak zorunda kaldığı bildirildi.
Borç riskiyle karşı karşıya olan veya ödeme güçlüğü çeken en yoksul 31 ülkenin toplam dış kamu borcunun 205 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor.
UNDP verilerine göre, 2023 yılında gelişmekte olan ülkelerin toplam dış borcu 1,4 trilyon dolara çıkarak tarihi zirveye ulaştı. Özellikle düşük gelirli ülkelerin borçlanma maliyetlerinin son 10 yılda üç katına, faiz ödemelerinin ise dört katına çıktığı, bu nedenle 36 milyar dolarlık ek borç yükünün en çok bu ülkeleri etkilediği ifade edildi.
Konuyla ilgili açıklama yapan UNDP İcra Direktörü Achim Steiner, "Borç ve kalkınma arasındaki dengesizlik, dünyanın en yoksul ülkeleri için kalkınma sürecinde kayıp bir on yıl riski yaratıyor. Uluslararası toplum, çözüm için son ana kadar beklememeli. Borç hafifletme konusunda yeni bir girişim başlatmak hem mali hem de siyasi açıdan bir gereklilik. G20 gibi platformlar, uzun vadeli finansman çözümleri üreterek sürdürülebilir büyümeyi destekleme konusunda kritik bir role sahip" ifadelerini kullandı.