1963 yılında Fransız bilim insanları, uzay araştırmalarına katkıda bulunacak sıra dışı bir deney gerçekleştirerek, Felicette (kod adı C 341) adlı ilk kediyi uzaya gönderdiler.

Sovyetler Birliği’nin 1957’de Laika adlı köpeği, ABD’nin 1961’de Ham adlı şempanzeyi uzaya göndermesinin ardından, Fransa da bu bilimsel yarışa katılmak istedi ve kendi uzay programını başlattı. Felicette, bu programın en dikkat çekici figürü oldu.

Felicette, Paris sokaklarından gelen siyah-beyaz renkli bir tekir kediydi. Uzaya gönderilmeden önce, toplam 14 dişi kedi arasından seçildi ve çeşitli dayanıklılık testlerine tabi tutuldu. Bu testler sırasında kedilere yalnızca kod adları verilmişti.

Bu uygulamanın amacı, bilim insanlarının deney hayvanlarıyla duygusal bağ kurmasını önlemekti. Felicette’in başlangıç kodu C 341 olarak belirlendi ve bilimsel kayıtlar bu kod üzerinden tutuldu.

Neden Dişi Kediler Tercih Edildi?

Uzay araştırmalarında dişi kedilerin tercih edilmesinin temel nedeni, mizaçlarının daha sakin ve öngörülebilir olmasıydı. Ayrıca dişi kedilerin tepkileri daha stabil olduğundan, eğitim ve kontrol süreçleri daha kolaydı.

Lipödem Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi
Lipödem Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi
İçeriği Görüntüle

Bu özellikleri sayesinde, 13 rakibini geride bırakan C 341, uzaya gitmeye hak kazandı. Medya da Felicette’in siyah-beyaz tüylerini çizgi film karakteri Felix the Cat’e benzetti ve başlangıçta “Felix” olarak anılmasına yol açtı.

Fransız Havacılık Tıbbı Öğretim ve Araştırma Merkezi (Centre d’Enseignement et de Recherches de Médecine Aéronautique - CERMA), C 341’e özgün bir isim vermek amacıyla Felix adını Felicette olarak değiştirdi. Böylece Felicette, resmi olarak “uzaya giden ilk kedi” unvanını aldı ve bilim tarihine geçti. Felicette’in yolculuğu, hem uzay araştırmaları hem de hayvan deneylerinin tarihçesi açısından önemli bir dönüm noktası oldu.

Uzaya Giden İlk Kedi Felicette’in Hikâyesi Nedir 2

Uzay Yolculuğunun Sonu

Felicette, uzay yolculuğunu başarıyla tamamlamış olmasına rağmen, uzun süre bu deneyin keyfini çıkaramadı. Aynı yıl, bilim insanları tarafından beyni incelenmek üzere uyutuldu. Bu olay, Felicette’in bilim tarihindeki yerini dramatik bir şekilde pekiştirdi ancak onun yolculuğu, uzay araştırmalarında hayvan deneylerinin rolünü ve bilimsel sürecin önemini gösteren eşsiz bir örnek olarak tarihe geçti.

Felicette’in hikâyesi, sadece bir kedinin uzay yolculuğunu anlatmakla kalmaz, aynı zamanda bilim insanlarının deneysel araştırmalara yaklaşımını, hayvan davranışlarının uzay ortamında incelenmesini ve teknolojik ilerlemelerin insanlık tarihiyle nasıl kesiştiğini gösterir. Uzaya gönderilen ilk kedinin bu yolculuğu, sonraki yıllarda yapılan insan ve hayvan deneylerine ilham kaynağı oldu.

Muhabir: Sibel Bay