1888 yılında, Arles’teki "Sarı Ev"de yaşanan bu olay, ressamın karmaşık ruh halinin ve dönemin şartlarının bir sonucu olarak tarihe geçmiştir. Ancak olayın nasıl gerçekleştiği konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. 

Gauguin ile Tartışma ve Kaza Teorisi

Van Gogh, Arles’teki evini yakın arkadaşı ve ressam Paul Gauguin ile paylaşırken, ikili arasında sanat, yaşam tarzı ve fahişeler üzerine sık sık tartışmalar yaşanıyordu. İddiaya göre, bir tartışma sırasında Gauguin evi terk edeceğini söyledi. Bu durum, zaten ruhsal olarak zor bir dönem geçiren Van Gogh’u histerik bir hale getirdi. Tartışma büyüyünce Gauguin, yanında bulunan bir eskrim kılıcını savurdu ve Van Gogh’un kulağını kazayla kesti.

Ancak Gauguin, polislere bu olayın kaza olduğunu söylemek yerine Van Gogh’un kendisini yaraladığını anlattı. Van Gogh’un kardeşi Theo’ya yazdığı bazı mektuplarda bu olaya dair üstü kapalı ifadelerin bulunduğu iddia edilir. Bu olayın ardından Gauguin, Arles’i terk etti ve Van Gogh ile bir daha görüşmemek üzere ayrıldı.

SON DAKİKA DEPREM | 7 Eylül Ankara'da deprem mi oldu, kaç şiddetinde? AFAD ve Kandilli Rasathanesi deprem listesi!
SON DAKİKA DEPREM | 7 Eylül Ankara'da deprem mi oldu, kaç şiddetinde? AFAD ve Kandilli Rasathanesi deprem listesi!
İçeriği Görüntüle

Van Gogh’un Kulağını Kesmesinin Ardındaki Gizem Görsel 2

Psikolojik Çöküş ve Kendi Kendine Zarar Verme

Diğer yaygın teoriye göre, Van Gogh psikolojik sorunları ve alkol bağımlılığı nedeniyle zor bir dönemden geçiyordu. Gauguin ile yaşadığı şiddetli bir tartışmanın ardından sinir krizi geçirerek bir ustura yardımıyla kendi kulağını kesti.

Bazı kaynaklar, Gauguin’in evden kaçtığını ve Van Gogh’un bu esnada kendisine zarar verdiğini öne sürmektedir. Sanatçının kesik kulağını gazeteye sardığı ve kasabadaki bir genelevde çalışan Rachel adlı bir kadına verdiği bilinmektedir. Bu davranışın ardındaki nedenler hâlâ belirsizdir; bazıları bunu bir barış jesti, bazıları ise çılgınlık olarak yorumlar.

Olayın ardından polis raporları, tanık ifadeleri ve dönemin diğer belgeleri arasında tutarsızlıklar bulunmaktadır. Bu nedenle olayın kesin detayları hâlâ netleşmemiştir.

Van Gogh, bu olaydan sonra hastaneye kaldırıldı ve daha sonra kendi isteğiyle bir akıl hastanesine yattı. Bu dönemde, sanat kariyerinin en verimli eserlerini üretti ancak ruhsal durumu giderek kötüleşti.

Sanat Dünyası ve Psikolojik Durumunun Yansımaları

Van Gogh’un kulağını kesmesi, onun ruh sağlığı sorunlarının ve toplumsal dışlanmışlığının bir sembolü olarak kabul edilir. Aynı zamanda, bu olay Gauguin ile olan ilişkisinin ve kişisel mücadelesinin ne denli karmaşık olduğunu ortaya koymaktadır.

Her iki teori de Van Gogh’un hayatının trajik yönlerini vurgular. Ancak bir gerçek vardır ki, sanatçının bu olay sonrası yarattığı eserler, duygusal derinliği ve yaratıcılığı ile sanat tarihine damgasını vurmuştur.

Muhabir: Sibel Bay