Yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanımı, birçok etik problemi beraberinde getirmektedir. Bahse konu sorunlar, bilhassa yapay zekanın karar alma süreçlerinde adalet, şeffaflık, gizlilik ve ayrımcılık gibi temel ilkelerle ilgilidir. ‘Yapay zeka sistemlerinin karar verme süreçleri, kimi zaman insan müdahalesi olmadan, önyargılarla şekillenebilir ve bu da ayrımcılığa yol açabilir mi’ Sorusu sıkça dillendirilmeye başlandı.
Ayrıca, şeffaflık önemli bir etik mesele olarak karşımızda durmaktadır. Yapay zekanın nasıl karar verdiği, genellikle karmaşık algoritmalar ve ‘kara kutu’ adı verilen sistemleriyle gizli tutulmaktadır, bu da kullanıcıların ve toplumun kararların doğruluğunu ve güvenilirliğini sorgulamasına neden olabilir. Kişisel verilerin yapay zeka sistemlerine entegrasyonu ve bu verilerin kötüye kullanılma riski endişeye sebep olmaktadır.
Yapay zeka uygulamalarının, sistemlerinin etik kullanımı, sadece teknolojinin verimli olmasını sağlamakla kalmaz, bunun yanı sıra toplumsal güven ve adalet duygularının da zedelenmemesine yardımcı olur. Yapay zekayı geliştirenler ve kullanıcılar, bu etik sorunlara duyarlı olarak, teknolojiyi adil, şeffaf ve güvenli bir şekilde kullanmayı amaç edinmelidir.