Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Alper Sönmez, Ailesel Hiperkolesterolemi’nin hem Türkiye hem de dünyada kalp-damar sağlığını tehdit eden önemli bir kalıtsal hastalık olduğunu açıkladı. Türkiye’de her 150 kişiden birinin taşıyıcı olabileceği bu durumun erken tanı ve tedaviyle önlenebileceğini belirtti.
Ailesel Hiperkolesterolemi Nedir?
Prof. Dr. Sönmez, “Ailesel Hiperkolesterolemi, dünyanın en sık görülen kalıtsal lipid metabolizması hastalığıdır. Bu hastalarda karaciğerin kandan kolesterolü temizleme yeteneği doğuştan azalmıştır. Daha çocukluk döneminden itibaren kanda kolesterol düzeyleri normalin çok üzerindedir” dedi.
Türkiye’de Durum Dünya Ortalamasının İki Katı
Prof. Dr. Sönmez, Türkiye’de yapılan saha çalışmaları ve ulusal veriler ışığında, Ailesel Hiperkolesterolemi sıklığının yaklaşık 150 kişide bir olduğunu belirtti. “Bu oran dünya ortalamasının neredeyse iki katı. Ülkemizde 500 binden fazla kişinin AH taşıyıcısı olduğu tahmin ediliyor” diye konuştu.
Erken Tanı Hayat Kurtarıyor
Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Kalp Federasyonu verilerine göre, AH hastalarının yalnızca yüzde 10’undan azı tanı alabiliyor. Prof. Dr. Sönmez, “Basit bir kan testi ve aile öyküsü sorgulaması ile risk belirlenebilir. Tedavi edilmemiş hastalarda damar duvarında kolesterol birikimi hızlanır. Erken tanı ve uygun tedavi ile kalp-damar hastalıkları önlenebilir” dedi.
Genetik Risk ve Aile Tarama
AH’nin genetik bir durum olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Sönmez, “Aile bireyleri de benzer riski taşıyabilir. Kolesterol yüksekliği sessiz ilerler ama genç yaşta bile kalp kriziyle sonuçlanabilir. Ailenizde kalp-damar hastalıkları öyküsü varsa mutlaka bir uzmana danışın” uyarısında bulundu.





