Başkent olduğu günden bugüne Ankara siyasetin ve toplumsal hareketlerin en çok görüldüğü şehirlerin başında geliyor. Şehirde yaşanan en sıradan bir olay bile tüm Türkiye'nin dikkatini çekiyor. Bu olaylardan birisi de Doktor Necati Arzan'ın ölümüyle sonuçlanan silahlı saldırı olayıdır. Tarihe 'Ankara Cinayeti' olarak geçen olay bugün bile tam olarak aydınlatılabilmiş değil.
SAMANPAZARI'NDA DUYULAN SİLAH SESLERİ
Doktor Neşet Naci Arzan 16 Ekim 1945 tarihinde Ulus Samanpazarı'ndaki muayenehanesinde silahlı saldırıya uğradı. Vücuduna yedi kurşun isabet eden Arzan hayatını kaybetti. Cinayetin kişisel husumetten dolayı işlendiği öne sürülürken olayda adı geçen Haşmet Orbay'ın dönemin genelkurmay başkanı Kazım Orbay'ın oğlu olması devlet krizine yol açtı.
VALİLİK BASKISI VE ÜSTLENİLEN SUÇ
Cinayetin hemen ardından yürütülen soruşturma sürecinde, delillerin karartılmaya çalışıldığı ve olayın üzerinin örtülmek istendiği yönünde ciddi şüpheler oluştu. İddialara göre Ankara Valisi Nevzat Tandoğan, Reşit Mercan'a cinayeti üstlenmesi için baskı kurar. Reşit Mercan ise kendisinden isteneni yerine getirerek cinayeti üstlenir. Mahkeme Mercan'a 20 yıl, Haşmet Orbay'a ise 1 yıl hapis cezası verir. Ancak bu karar kamuoyunda infiale yol açar.
PEŞ PEŞE İNTİHARLARA YOL AÇTI
Kamuoyu tepkileri ve basının ısrarlı takibi sayesinde dosya kapanmaz. Yargıtay mahkemenin aldığı kararı bozar ve davayı Ankara'dan Bolu'ya taşır. Ancak bu olay intiharlara ve ölümlere yol açar. Mahkemenin kararını bozan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Fahrettin Karaoğlan, 16 Haziran 1946 otomobilinin içinde ölü bulunur. Ankara Valisi Nevzat Tandoğan ise 9 Temmuz 1946 tarihinde intihar eder. Genelkurmay Başkanı Kazım Orbay da aynı dönemde görevinden istifa eder.
