Soğan Doğrarken Neden Gözlerimiz Yaşarır? Soğan Doğrarken Neden Gözlerimiz Yaşarır?

Antik Roma'da tıp, bilimsel bilgiyi doğaüstü ve dini inançlarla birleştirdi. Romalı doktorlar, Yunan doktor Hipokrat ve takipçilerinin birçok uygulama ve felsefesini benimsediler. Özellikle de şehirde görev yapan ilk Yunan doktor olarak kabul edilen Spartalı Archagathus'un MÖ 219'da gelişinden sonra bu gelişme daha da hız kazandı.

Ancak eski Romalılar da hastalıklardan korunmak için muskalar takarlardı ve tapınaklarda iyileştirici güçlere sahip olduklarına inanılan tanrılara adak sunarlardı. Bu iki yaklaşımın harmanlanması, Roma İmparatorluğu'nda sağlık ve tıpla ilgili aşağıdaki şaşırtıcı gerçeklerden bazılarını ortaya çıkardı.

1. Öldürülen Gladyatörlerin Kanının  Epilepsiye Çare Olduğuna İnanılıyordu

Bir gladyatörün kanının dökülmesi, ölümüne bir dövüşün kaybedilmesiyle sona ermeyebilir. Epilepsinin nedeni hakkında bilimsel bir anlayışa sahip olmayan Romalı doktorlar, bu gizemli hastalıktan muzdarip olanlara, iksir olarak öldürülen bir gladyatörün boğazından alınan sıcak kanı içmelerini tavsiye ediyordu. Doktorlar ayrıca bir gladyatörün karaciğerinin tedavi olarak tüketilmesini savundular.

2. Antik Roma'nın En Ünlü Doktoru, Ölümünden Sonra da Tıp Uygulamalarını Etkiledi

Yunanistan'da doğup büyüyen Bergamalı Galen, Mısır'ın İskenderiye kentinde anatomi ve fizyolojik teori okudu ve MS 162'de Roma'ya yerleşmeden önce doğduğu yerde yaralı gladyatörleri tedavi ederek tıbbi becerilerini geliştirdi. Kendisi gırtlağın sesi ürettiğini gösteren ve venöz ve arteriyel kan arasındaki farkı tanımlayan ilk doktordu. Birçok imparatorun kişisel doktoru olarak hizmet veren Galen, gladyatörlerle ilgilenmesi ve hayvanlar üzerinde yaptığı canlı deneyleri yoluyla anatomik bilgisini ilerletti.

3. İnsan Anatomisini İnceleme Fırsatları Sınırlıydı

Antik Roma'nın, dini, etik ve kamu sağlığıyla ilgili kaygılar nedeniyle insan cesetlerinin parçalanmasının çoğunu yasaklaması, anatomik çalışmaları engelledi. Galen gibi doktorlar bunun yerine hayvanların, özellikle de domuzların ve primatların anatomik yapıları insanlarınkini yansıttığı için diseksiyon ve canlı deneylerine güvendiler. Bu diseksiyonlar, doktorların yeni hastaları çekmesi için bir eğlence ve yöntem olarak hizmet eden halka açık gösterilerdi.

4. Doktorlar Rüyaları Teşhis Aracı Olarak Kullandılar

Birçok antik Roma doktoru, teşhis koyarken ve tedaviyi belirlerken rüyaları dikkate alıyordu çünkü rüyaların, vücuttaki sıvısal dengesizlikler hakkında ruhtan gelen sinyaller olabileceğine inanıyorlardı. Doktorlar, rüyaların hastalar hakkında doğrudan gözlemlenmeyen bilgiler sağlayabileceğine inanıyordu. Galen, "Hastaların rüyalarında gördükleri ve yapıyor gibi göründükleri şeyler, çoğu zaman bize mizahın eksikliğini, fazlalığını ve kalitesini gösterir" diye yazdı. Örneğin, kar veya buz içeren rüyaların aşırı balgam (soğuk ve ıslak olarak kabul edilen bir mizah) belirtisi olduğu düşünülürken, ateş içeren rüyalar yüksek düzeyde safranın (sıcak ve kuru olarak kabul edilen bir mizah) sinyaliydi.

5. Tıp Meslekleri Kadınlara Açıktı

Tıbbi incelemelere, hukuki metinlere ve cenaze yazıtlarına dayanarak bilim adamları, kadınların antik Roma'da hekimlik yaptığı sonucuna varmışlardır. Kadın doktorlar yaygın olmasa da, ebe olarak görev yapan, doktorların rehberliğinde doğuma yardımcı olmak ve doğurganlık ilaçlarını uygulamak için çalışan kadınlar bulmak daha yaygındı. Jinekoloji ve doğum dışındaki disiplinlerde çalışan kadın doktorlar genellikle Yunan kökenli özgür kadınlar olurken, ebeler genellikle daha önce köleleştirilmişti.

6. Lahana Harika Bir İlaç Olarak Görülüyordu

Birçok Romalı doktor beslenmeyi sağlıkla ilişkilendirdi ve lahanayı çok çeşitli rahatsızlıkları önleyebilecek ve tedavi edebilecek bir "süper gıda" olarak lanse etti. Romalı bir doktor olan Pliny, "Lahananın iyi noktalarını listelemek uzun bir iş olurdu" diye yazdı. Romalı tarihçi Cato'ya göre, yapraklı sebzeler baş ağrılarını, görme bozukluklarını ve sindirim sorunlarını iyileştirirken, ezilmiş lahana uygulaması yaraları, ezilmeleri, yaraları ve çıkıkları ağrısız bir şekilde iyileştirdi. Cato, haşlanmış lahananın dumanını solumanın doğurganlığı artırdığını ve çok fazla lahana yiyen bir kişinin idrarını yıkamanın birçok rahatsızlığı iyileştirdiğini bile yazdı.

HABER MERKEZİ

Editör: Sibel BAY