Hollywood'da yapımı yılan hikayesine dönen “Karayip Korsanları” (Pirates of the Caribbean) serisinin altıncı filmi halen geliştirme sürecinde.
Yapımcı Jerry Bruckheimer, projenin ilerlemesi için önce senaryonun hazır olması gerektiğini, “Bir senaryo üzerinde çalışıyoruz. Sayfada yoksa, ekrana gelmeyecek” sözleriyle vurguladı.
Disney’in aynı anda iki farklı projeyi eş zamanlı geliştirdiği, ancak yalnızca birinin hayatta kaldığı da belirtiliyor.
İlginç nokta: Bir zamanlar hurdaya çıkarıldığı konuşulan yan projede adı geçen Margot Robbie’nin “O hala işin içinde” diye onaylanmış olması; bu da Robbie’nin projedeki rolünün daha ciddi olduğunu işaret ediyor.
Robbie mi yoksa Eski Kadro mu?
Başlangıçta iki yol konuşuluyordu: Biri Margot Robbie liderliğinde tamamen yeni bir yeniden başlatma, diğeri ise Johnny Depp ve Orlando Bloom gibi önceki filmlerle bağlantılı isimleri içeren bir devam projesi.
Bu ikilem, projenin hangi rotada ilerleyeceğini merak konusu yaparken, senaryonun gelişiminde serinin emektarı Ted Elliott’ın büyük rol aldığı ortaya çıktı. boşlukları ise Craig Mazin ve Jeff Nathanson gibi isimler dolduruyor.
Bu arada Johnny Depp’in geri dönmesi olasılık dahilinde ve yapımcı, senaryoyu beğenirse aktörün altıncı filmdeki rolünü yeniden üstleneceğini daha önce söylemişti.
İşte burada artık akla gelen ilk soru da şu oluyor: Margot Robbie ve Johnny Depp bir sonraki "Karayip Korsanları"nda birlikte mi yer alacaklar?
Serinin Durumu ve Strateji
“Karayip Korsanları” serisi, 2017’de yayımlanan Dead Men Tell No Tales (Ölüler Asla Hikaye Anlatmaz) sonrası eleştirilerle ve sönük hasılatla anılmıştı; yine de sinema endüstrisinde para ve nostalji güçlü bir itici güçtür.
Disney’in projeye verdiği destek ve senaryo odaklı yaklaşım, altıncı filmin hala ciddi şekilde masada olduğunu gösteriyor.
Margot Robbie’nin dahil olma ihtimali genç kitleyi çekebilir; Johnny Depp’in geri dönüşü ise nostalji ve medya ilgisini ateşleyebilir.
Sonuç
Şu an cevap basit: proje devam ediyor ama rotası senaryoya bağlı. Robbie ve Depp ihtimalleri hem birbirini dışlamıyor hem de projenin hangi yönü seçeceğini merak konusu haline getiriyor.
O halde Bruckheimer’in sözüyle kapanışı şöyle yapabiliriz: “Sayfada yoksa, ekrana gelmeyecek”
