Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, astımın kontrol altına alınabilmesi için çevresel faktörlerin anlaşılmasının önemli olduğunu dile getirdi.
Tokmak, "Astımı kontrol altına alabilmek için biyolojik, fiziksel ve psikososyal çevrenin etkilerinin anlaşılması büyük önem taşıyor" dedi.
Bayındır Sağlık Grubu'nun açıklamasında görüşlerine yer verilen Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, Astımın oluşumunda genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığına dikkat çekti. Astım hastalığının genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak gelişebildiğini belirtti.
"Astımın gelişiminde genetik, çocukluk çağı enfeksiyonları ve alerji gibi faktörler etkili olabilir" diyen Tokmak, ebeveynlerden birinin astımlı olması durumunda çocukta da astım riskinin yüzde 25 olduğunu dile getiriyor.
Astımın genetik bazı bozukluklara bağlı olarak da gelişebileceğini belirten Tokmak, "Alerji, obezite, hava kirliliği ve sigara kullanımı gibi çevresel faktörler de astım gelişiminde rol oynuyor" diye konuştu.
Tokmak, astımın tam tedavisinin olmadığını ancak kontrol altına alınabileceğini belirterek, "Astımı kontrol altına alabilmek için biyolojik, fiziksel ve psikososyal çevrenin etkilerinin anlaşılması büyük önem taşıyor. Astım tedavisinin amacı, kişinin gününü yakınmasız geçirmesi ve hastalık ile ilişkili ortaya çıkacak gelecekteki risklerden korunması olarak ifade ediliyor. Bu nedenle astımlı hastaların tedavi edilebilmesinin temel taşını eğitim oluşturuyor. Astımın kontrol altına alınabilmesi için, hastalığı tetikleyen faktörleri iyi bilmek ve önerilen ilaçların düzenli kullanılması gerekiyor. Ayrıca doktor kontrolleri ihmal etmemek de büyük önem taşıyor" şeklinde konuştu.
"Astım tedavisinde ilaçların düzenli ve doğru kullanılması şart" diyen Tokmak, genellikle inhaler steroid ilaçların kullanıldığını ve damar yoluyla ya da ağızdan alınan tabletlere de başvurulabileceğini belirtiyor.
Tedavinin gözetim altında yapılması gerektiğini vurgulayan Tokmak, "İlaçlar bırakılır, düzensiz kullanılır ya da yanlış dozlarda alınırsa astım kontrol altına alınamaz. Bu nedenle tedavinin mutlaka göğüs hastalıkları uzmanının gözetiminde planlanması ve hasta-hekim iş birliğinin kurulması gerekiyor" dedi.
Astımlıların sigara dumanına maruz kalmasıyla ilgili olarak da konuşan Tokmak, "Astım hastalarının sigarayı kesinlikle bırakması gerekiyor. Sigara içen astımlılarda KOAH riski çok daha yüksek oluyor. Ayrıca sigara, astım tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini azaltıyor. Gebeyken sigara içen ya da pasif olarak sigara dumanına maruz kalan annelerin bebeklerinde astım gelişme riski fazla oluyor. Ayrıca çocukların sigara dumanına maruziyeti sonucunda akciğer gelişimi ve solunum fonksiyonları olumsuz etkilenerek, astım gelişme riski artıyor" diye konuştu.
